Beni Sev Diye ~ Yorum ve Alıntılar


Herkese Merhaba!

Beni Sev Diye kitabının yorumu ile karşınızdayım. Aslında kitabı okumaya başlayalı çok oldu ama araya başka kitaplar girince ve yoğunluktan Beni Sev Diye'yi bitirmem biraz zaman aldı. Kitap dün itibariyle bitmiş bulunmakta ama ben hiç bitmesini istemedim. Özellikle o "final" bölümü çok güzeldi. Peri masalı gibiydi. Okurken yüzümde oluşan tebessümü söylemeden geçemeyeceğim. :)



Kitapta Kristy ve Bradley'nin hikayesi anlatılıyor. Çiftimiz 7 yıl önce evlenmiş ve ertesi sabahı ayrılmışlardır. Bradley, aslında Krsity ile evlenmek istemiyordur. Kendisi bir İngiliz iken karısının İskoç olması onun istediği bir şey değildir. Evlendikleri günün ertesi günü Bradley'nin abisi Dave ölünce, Bradley de fırsattan istifade ederek Krsity'i İskoçya'ya gönderiyor ve gününü gün edip bekar bir hayat yaşıyor. Taki yıllar sonra Kristy çıkıp gelene kadar.. 


Kristy kalp kırıklığı ve intikam ateşi ile yanıp kavruluyordur. Kocasının onu göndermesinin ardından bir başına kalan Kristy ayakları üzerinde durmuş, soylulara hizmet ederek geçimini sağlamıştır. ( Hizmet derken fesatlaşmayın, lütfen :D ) Kristy İskoçya'dan ayrılıp Bradley'nin yanında çalışacağını öğrendiğinde küçük çaplı bir şok geçirmiştir.

Bradley evine gelen bu kızıl güzellikten etkilenmiştir. Onu görür görmez hem ona sahip olmak hem de öldürme isteğiyle yanıp tutuşmaktadır. Kristy daha ilk görüşte Bradley'i tanıyıp ondan intikam almanın planlarını kurarken Bradley'nin hiç bir şeyden haberi yoktur. Krsity intikam alma umuduyla yola çıkmışken kazanacak mıydı yoksa kalbini Bradley'e mi kaptıracaktı bunun cevabı kitabın içinde saklı... :)


Kitapta beni en sinir eden noktalardan biri Bradley'nin Kristy'e kötü ve kaba davranması. Onun kim olduğunu bilmiyordu ve evinde hizmetli olarak çalışıyordu. Tamam Kristy ondan nefret ettiği için onu kışkırtmış olabilirdi ama ona bu kadar kötü davranması gerekmiyordu. Bazı sahneler ki var ki kötü demek az kalır. Okuyunca bu sahnelerde Bradley'e kızacağınızı düşünüyorum. Hayır yani kızı istemiyorsan, rahatsız oluyorsan gönder gitsin değil mi? Ama onu da yapmadı ve hem kendine hem de kıza işkence çektirdi. 


Bradley'nin İskoçları sevmemesinin ve Kristiy'e kötü davranmasının bir sebebi var aslında. Geçmişte yaşanan bir takım olaylar nedeniyle İskoçlardan nefret ediyor ve Kristy'e bu kadar kötü davranmasının sebebi bu. Ama herkes aynı değil diye düşünmek lazım. Ama Brdley ne yazık ki böyle düşünmüyor ve Kristy'nin üzerine gidiyor. Tabi en sonunda ona aşık olacağını bilmiyor.. 


Kitapta gizemli bir olay ve bir kişi var. Bradley'nin abisi. Onun öldüğünü söylemiştim ama ölümü biraz şüpheli gibiydi. Okurken sizi şaşırtacak olay ve durumlara hazır olun derim. Bu arada Matt Higley ve Lillybeth çiftine ise bayıldım. Onların birbirine olan, aşkı ve tutkusu okunmaya değer bence.. Matt bir köylü iken Lillybeth dul bir leydidir. Ama iki karakterinde sizi şaşırtacağını söyleyebilirim. :D Onlarında kendi aralarında problemleri olsa da birbirlerine olan sevgilerinden vazgeçemeyişleri ile taht kurdular. :)


Tüm sırlar ortaya çıktığında kitap bambaşka bir hal alıyor. Dediğim gibi okurken sizi şaşırtacak bir kitap. Yazarın kalemi gayet akıcı.. Yalnız puntolar küçük olduğu için okurken gözlerimi yorduğunu söyleyebilirim. Ama baskısı ve cildine ise diyecek yok. Kapak resmindeki sarı elbisenin ise bir hikayesi var. Kitapta okuyunca göreceksiniz. :)

Kitapta Cehennem Çiçeği ile Gül ve Avcı hikayelerinin kahramanları da yer alıyor. Cehennem Çiçeği henüz kitap olmadı, ben önceden pdf olarak okumuştum ve eğer kitap olursa çok sevinirim. Buradan da ilgililere duyurulur. Her neyse... Beni Sev Diye onların devamı gibi bir şey olmuş. Tabi başta belirttiği kitap ve hikayeden bağımsız olarak da okuyabilirsiniz.. Tek eksik karakterlerin nasıl badireler atlattıklarını bilmeden evlenmiş, çoluk çocuğa karışmış hallerine şahit olacaksınız. Ehh, pek bir şey kaybetmezsiniz bence. O yüzden diğer kitapları okumadıysanız Beni Sev Diye'yi okumanızın bir mahsuru yok. :)



Kitapta beni rahatsız eden bir nokta var. O da karakterlerin kusursuz güzellikte anlatılması.. Kristy kızıl saçlı bir afet ve her erkeğin dikkatini çekecek bir güzelliğe sahip. Bunda bir anormallik yok ama kusursuz derece de anlatılması ve abartılması bana doğru gelmedi.. Ama bu yazarın kaleminde ve kurgu da bir eksik olduğu anlamına gelmesin.. Sadece beni rahatsız eden bir noktaya değinmek istedim. Bence Asude daha fazla Historical yazmalı.. Kitabın sonunda ise bütün soru işaretlerinin cevabını almış oluyorsunuz.. En başta da belirttiğim gibi kitabın sonu bana göre peri masalı gibiydi. Ben çok sevdim.. Asude zaten sevdiğim ve takip ettiğim Türk yazarlar içerisinde yer alıyor. Ve bir sonraki kitabı için merakla bekliyorum... Son olarak; eğer Historical seviyorsanız ve Asude'nin kalemi ile tanıştı iseniz bence Beni Sev Diye kitabına da bir şans verebilirsiniz, bence seveceksiniz.. :)
Pinterest shareGoogle Plus share

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

BLOG DESIGN BY BİR OTAKUNUN DÜNYASI