Kime Dokunduğuna Dikkat Et || Yorum ve Alıntılar


Düşün ki on yedi yaşındasın, damarlarında hem iyinin hem kötünün, hem İblis'in hem Muhafız'ın kanı dolaşıyor… Düşün ki iki aşk arasındasın; bir yanda çocukluk aşkın, bir yanda nefes kesici yakışıklın… İşte şimdi Layla'yı anlamaya başladın! Doğru ile yanlışın, kalbi ile mantığının arasında kalmış Layla'yı… Layla, darmadağın olmuş hayatını toparlamaya çalışıyor. Çünkü onun gizemli güçleri değişmeye başlıyor, Muhazıf klanı tehlikeli sırları ondan gizliyor ve hiç beklemediği bir anda Roth, dünyasını sonsuza dek değiştirebilecek haberlerle geri dönüyor. Karanlık Elementler serisinin ilk kitabı Kimi Öptüğüne Dikkat Et! 'in ardından, Kime Dokunduğuna Dikkat Et! ile Layla gerçeğe biraz daha yaklaşıyor. Onunla yürümeye var mısın?

Herkese Merhaba! 
Yepyeni kitap yorumu ile karşınızdayım. 

Yorumuma nereden başlasam bilemiyorum. Ama kitabı okuyacak olanlara küçük bir uyarıda bulunayım; Layla sinirlerinizi bozacak. Okurken sizi çıldırtacak, "uyuz" diye tabir edebileceğimiz karakterler ile karşı karşıya kalacaksınız.

İlk kitap Roth'un cehennemi boylaması ile bitmişti ve macera ikinci kitapta kaldığı yerden devam ediyor. Roth ölmüyor, hiç bir şey olmamış gibi, sapa sağlam bir halde geri dönüyor. Geri dönüyor ama geri dönmesinin bir amacı var. 



Roth'un geri dönmesi ile Layla sevinmiş olsa da sevinci kursağında kalıyor. Çünkü Roth, Layla ile olan bağlarını tamamıyla koparıyor. Roth'un Layla'dan uzak durması için sıraladığı bahaneler bana saçma geldi. Yani ben bile inanmadım. Roth, Layla'yı böylesine derinden severken bir anda vazgeçmesi şaşırtıcıydı.. 

Layla, Roth'un onu geri çevirmesiyle adeta bir yıkım yaşar ve onun yokluğunda Zayne'e sığınır. Zayne'de fırsatı değerlendirerek Layla'ya yaklaşır. Roth olmasaydı Zayne, Layla'ya olan duygularını açığa çıkarır mıydı bilmiyorum. Ama bence ortada bir tehlike olmasaydı Zayne hiç bir şey olmamış gibi, Layla'ya karşı bir şey hissetmiyormuş gibi devam ederdi diye düşünüyorum. 


Zayne ve Layla çift olarak takılırken Roth'un bundan rahatsızlık duyması ise Layla'yı ne kadar derinden sevdiğinin kanıtıdır bana göre.. Şahsen ben Roth gibi biri dururken dönüp Zayne'e bakmazdım. Zayne, biraz ana kuzusu gibi. Roth ise deli fişek. Gözü kara bir karakter. İkisinden birini seçecek olsam tercihim kesinlikle Roth'dan yana olurdu. Çünkü o harika! ♥ ♥ ♥

Kitap boyunca Layla'ya sinir olduğumu da söyleyebilirim. Hem Zayne ile takılıp hem de Roth'a yanaşmak ne demek.. Bir gece öncesinde Roth ile öpüşürken ertesi gün ondan açmak, onu suçlamak ve Zayne'in kollarına atılmak da ne demek.. Yani Layla'nın bu yaptığı "terbiyesizlik ve iki yüzlülük" bana göre.. Aslında Layla'ya söyleyeceğim daha beter şeyler var ama susuyorum. Siz, okurken Layla'ya sinir olduğumu ve içimden bildiğim bütün kötü sözleri ona savuşturduğumu bilin.. Okurken bence sizde onu sevmeyeceksiniz..! İki erkeği bir arada idare etmesi ve bir seçim yapamaması beni delirtti.. Araştırmalarıma göre üçüncü kitapta Layla bir seçim yapacak.. Merakla bekliyoruz efenim, daha ne diyeyim. :)



Bambi.. Roth'un sihirli hayvanı.. O bir yılan ve bence çok tatlı.. Layla'yı bir çok beladan kurtarmış bir kahraman o! Okurken onu sevmeyen yoktur diye umuyorum. :) Roth'un kedi ve köpekleri de sevilmeyecek gibi değil hani.. :) Zayne'in babası About'dan ise n-e-f-r-e-t ediyorum! Layla her ne kadar sinirlerimi bozmuş bir karakter olsa da, About tarafından işkence görmesine katlanamadım. Malum olayda tek suçlu Layla değildi bence.. Zayne her şeyi biliyordu ve kendine hakim olması lazımdı bana göre.. Zayne'de Layla kadar suçlu..

Layla'nın öpüşü tehlikeliydi ilk kitaptan da bileceğiniz üzere.. Zayne de dahil bunu herkes biliyordu ve Zayne'in Layla'dan uzak durması gerekiyordu.. Ateş ve barut yan yana durmaz diye boşuna dememişler.. Zayne böyle yaparak hem Layla'yı kaçmaya ve insanlardan uzak tutmaya mahkum etmiş hem de kendi sonunu hazırlamıştı.




Kitabın ilk 50 sayfasında Roth falan yoktu ve bu beni sinir etti. İlk kitabın sonu öyle bir yerde bitmişti ki... Roth'un olduğu sahneleri okumak için can atıyordum ama ilk elli sayfada aradığımı bulamayınca biraz hayal kırıklığı yaşadım. Ama sonrasında Roth sahnelere döndü.. Kitabın genelinde Roth'un pek sahnesi yoktu bana göre.. Zayne ile Layla'nın daha fazla sahnesi vardı ve ben onları okumak yerine Roth'un alaycı tavrıyla Layla ile takılmasını isterdim... Kitap 506 sayfa ve Roth bu kitapta biraz geri planda kalmış. Yazarın bunu üçüncü kitapta telafi edeceğini düşünüyorum.. Çünkü Roth severler daha ağırlıklı bence.. :)

Kitabın bir de novellası var. Orada da Dez'in hikayesi anlatılıyor. Dez kim diye soranlara sadece bir muhafız olduğunu ve Layla'yı koruyup kolladığını söyleyebilirim. Yayın evi novellayı çıkartır mı bilinmez ama ben onun da hikayesini okumak isterim. :)




Kitapta aksiyon ve macera bitmiyor.. Yazar bizleri şaşırtmayı seviyor.. Özellikle kitabın sonu öyle bir yerde bitti ki apışıp kaldım ve üçüncü kitabın çıkması için sabırsızlanıyorum. Umarım yayın evi bizi fazla bekletmeden çıkarır. :)

Kitapta yeni bir Lilin doğduğu düşünülüyor ve araştırmalar yapılıyor. Kitabın sonuna kadar neler olduğunu bilmiyoruz ama gerçekleri öğrendiğinizde şaşıracağınızı söyleyebilirim.

Bir de değinmek istediğim bir nokta var. O da aşk üçgenleri.. Bence yazar bu kalıptan artık çıkmalı. Melez Sözleşmelerinde de böyle bir durum vardı.Yazarın kalemine diyecek yok ama bence artık kabak tadı vermeye başladı. Uzun lafın kısası "aşk üçgenleri"ne bir dur denmeli bence.. :) 


Kitap 506 sayfa olmasına rağmen bir iki gün gibi kısa bir sürede bitirdim.. Buradan kitabı ne kadar sevdiğimi ve ne kadar akıcı olduğunu anlayabilirsiniz.. Jennifer, sevdiğim bir yazar olduğu için bu kitabını sevmemek olmaz. :D Yazarın kalemi son derece akıcı ve sizi içine çekiyor. Bir sonraki sayfaya geçmek için can atıyorsunuz. Her ne kadar karakterler beni sinir etmiş olsa da kitabı sevdim. Ve eğer sizde Jennifer'ın kalemini seviyorsanız bu seriye de bir şans verebilirsiniz. :)


Ve son bir şey; Bu kitabı okumanız için bir neden söyleyeyim; 
R-O-T-H! ♥ ♥ ♥ 


...Team Roth...


Pinterest shareGoogle Plus share

6 yorum:

  1. Şu yazarın kitaplarını hep okumak istiyorum ama bir türlü nasip olmuyor. Her yerde karşıma çıkıyor ama denk gelmiyor. İlk fırsatta başlamak gerek :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazarın kalemini sevende var sevmeyende..
      Ama bir şans verebilirsin bence. :)

      Sil
  2. Ben yazarın seri kitaplarına bayılıyorum ve Roth hayranıyım. Yazarın bütün seri kitaplarında, ikinci kitapları sevemiyorum. Her zaman asıl erkekten bahsetmeyip diğerine ağırlık veriyor, bu her zaman böyle olmuştu. Melezde Seth, Luxda Blake gibi. Ama her zaman üçüncü kitapta bunu telafi ediyor.
    Kitabı okumadım, senin yorumunu merak etmiştim önce ona bakmak istedim. Bakalım nasıl bir ikinci kitap olacak?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğru bir çıkarım da bulundun. Yazar, bir kitapta yerle bir ederken diğer kitapta toparlıyor. Üçüncü kitaptan umutluyum bakalım, umarım yayın evi bir an önce çıkarır. İkinci kitabı da arayı fazla uzatmadan okumanı öneririm. :)

      Sil
  3. Yavru cidden çok nefret ediyorsun herhalde Abbot'tan ki ismini yanlış yazmışsın :D. Henüz ilk kitabı okuyorum ama dayanamayıp sonuna da baktım. İkinci kitabı da araştırırken senin yorumuna denk geldim. Sırf Roth için seriye devam etmeyi düşündüm ama çok az sahnesi vardı demişsin, bilemedim o yüzden. Yorum için ellerine sağlık :).

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İsmini yanlış mı yazmışım :D Olabilir :D Sinirlenince gözüm görmemiş demek ki.. :D Roth için seriye devam edebilirsin bence. (=

      Sil

BLOG DESIGN BY BİR OTAKUNUN DÜNYASI