Jennifer Royce│Yazar Tanıtımı




Jennifer Royce, Mersinli ve iki çocuk annesi bir öğretmendir. Tutkusu çocuklar ve kitaplardır. Yirmi yedi yıllık mesleğini yazma amacıyla sona erdirse de sonunda çocuklarının sevgisi ağır bastığı için öğretmenliğe geri dönmüştür. Hayatı; çocukları, kitapları, öğrencileri olan yazarımızın basılı üç kitabı vardır. Parola Yayınları’ından çıkacak olan Zorba Âşık yazarın dördüncü kitabıdır. Halen Kayseri’de yaşamaktadır. Düşlerini yazma tutkusunun nefes aldığı sürece devam edeceğini söylemektedir.

* Gözlerinin Esareti (Ephesus Yayınları tarafından basıldı.)
* Asil Korsanlar Serisi;
#1 Esir Yürek (Mortena Yayınları tarafından basıldı.)
#2 Aşka Tutsak
#3 Aşktan Kaçış
* Gypsy Serisi;
#1 İntikamla Gelen (Mortena Yayınları tarafından basıldı.)
#2 Hırçın Gelin
* Yakışıklı Dükler Cemiyeti Serisi;
#1 Ömür Boyu Benimsin
#2 Kalbimin Efendisi
#3 Yüreğine Sürgün
#4 Öpücüğe Mahkûm
#5 Aşka Cesaret
* Sana Değer
* Celladın Oğlu
* İskoç Onuru
* Yasak Düşler

Yazarın ayrıca güncel romanları da vardır.
* Yüreğimdeki İhanet
* Kaçak Sevgili

Yazarın kitaplarını okumak ve yazara ulaşmak için;

Pinterest shareGoogle Plus share

Kırık Kanatlar│Kitap Tanıtımı


Cibran’ın 1912’de yayımlanan romanı Kırık Kanatlar, Arap dilinde yazılmış ilk romanlardan biridir aynı zamanda. Selma Karami’yle Cibran olduğu tahmin edilen genç adamın imkânsız aşkının hikâyesi, pastoral şiir tadında bir aşk itirafıdır. Cibran bu içe işleyen metinde, Arap edebiyatında ilk kez din adamlarının yozlaşması ve kadın hakları gibi toplumsal meselelere el atar. Doğulu kadının yüzyıllar boyu gelenek karşısındaki âcizliğine, eşya gibi oradan oraya sürüklenmesine yönelik eleştirel bir tavır ortaya koyar.

Türü: Edebiyat, Roman

Orijinal Başlık: Les Ailes Brisees
ISBN: 9786052954966
Kapak: Ciltsiz
Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı
Boyut: Normal
Sayfa Sayısı: 88
Basım: Temmuz 2018
Çevirmen: Kenan Sarıalioğlu
Editör: Gamze Varım
Pinterest shareGoogle Plus share

Düşerken│Kitap Tanıtımı


“Bir sabah kimselere bir şey söylemeden, göç vaktini kaçırmış, suskun, yorgun ve kederli bir kırlangıç gibi alıp başını uzaklaştı. Biraz daha bekleseydi kanatlarında o dermanı bulamayacaktı. Umut niyetine sırtında taşıdığı bir çift kanat, zaman geçtikçe zayıflayacak, gitgide çürüyecek ve ruhunu zehirleyen bir belaya dönüşecekti.”
Düşerken, başka dünyalardan bir kadınla bir erkeğin zamansız karşılaşmasını ve giderek karmaşıklaşan yol hikâyesini anlatıyor.
“Nereye?” diye düşünmeden gitmek isteyenlerin varabilecekleri tek yer geçmişleridir.
Tarık Tufan’ın çok katmanlı kurgusu ve ustalıklı anlatımıyla gün yüzüne çıkan Düşerken, uyumsuzluğun, arayışın, kapanmamış yaraların ve bir dizi keskin hesaplaşmanın romanı…
Eser Adı : Düşerken
Yazar adı : Tarık Tufan
Yayınevi : Profil Kitap
Orijinal dil : Türkçe
Türü : Roman
Basım Tarihi: Kasım 2018
Sayfa Sayısı : 304
Kitap Boyutları: 13,5×21
Pinterest shareGoogle Plus share

Ufak Yangınlar│Kitap Tanıtımı


Shaker Heights’ta yollardan, evlerin rengine kadar her şey en ince detayına kadar planlıydı. Kimsede bu ruhu, kurallara uymayı ilke edinmiş Elena Richardson’dan daha iyi yansıtamazdı.

Kızı Pearl’ü kendi başına büyüten Mia Warren sanatçıydı ve Shaker Heights’a yeni taşınmışlardı. Kısa süre içinde Richardsonların dört çocuğu da güvenli ve düzenli hayatlarından kopacak, hayatlarını ve kendilerini sorgulamaya başlayacaklardı.

Ancak hem Shaker Heights’ı bölen hem de Mia ile Bayan Richardson’ı iki farklı cephe almaya zorlayan bir dava patlak verince Bayan Richardson, Mia’nın geçmişini gün yüzüne çıkarmaya karar verecek, bunu takıntısı haline getirecek ve kendi ailesi ile Mia’nınkini parçalama tehlikesiyle karşı karşıya gelecekti.


Kitap Ayrıntıları
Orijinal Başlık: Little Fires Everywhere
ISBN: 9786052177433
Kapak: Ciltsiz
Kağıt Cinsi: 1. Hamur
Boyut: Normal
Sayfa Sayısı: 328
Basım: Kasım 2018
Çevirmen: Su Akaydın
Pinterest shareGoogle Plus share

Zorba Aşık│Kitap Tanıtımı


Kalesini ele geçiren acımasız Lord Fergus’tan kurtulabilmek için hasta babasını geride bırakmak zorunda kalan Leydi Sheena, kalesinin ve kalbinin kapısını tüm dünyaya karşı kapatmış olan bir adama sığınmak zorunda kalır. Üstelik gizli bir geçidi kullanmak zorundadır ve Hawkslot Lordu’nun bundan haberi yoktur.
 
Hawkslot Lordu Gawyn Troy Kennedy düşmanın zayıflıklara karşı merhametsiz olduğunu çok acı bir şekilde öğrenmiştir. Ailesini kaybettiği o lanetli baskından sonra sorumluluğunu yüklendiği halkını korumak için saplantılı tedbirler almak zorunda kalmıştır.
 
Bütün önlemlerine rağmen kalesine giren genç kızın yalancı ve hain olduğundan emin olan Troy, güzel yüzüne ve masum tavırlarına rağmen düşmanları tarafından gönderildiğine inandığı bu kadınla ne yapacaktı? Ömür boyu tutsak olarak kalesinde mi tutacaktı? Yoksa genç kızın nişanlısı olduğunu söyleyen tehlikeli ve sinsi Lord Fergus’a mı teslim edecekti?
 
Bir hain olarak suçlanan Sheena kendi ayaklarıyla girdiği bu tutsaklıktan kaçabilmek için planlar yaparken, Lord Troy ise hem düşmanlarına kalesini hem de genç kadına kalbini teslim etmemek için amansız bir mücadeleye girişmiştir.


Jennifer Royce 
PAROLA YAYINLARI 
ISBN 6057522085
Baskı Sayısı 1. Baskı
Dil TÜRKÇE
Sayfa Sayısı 448
Cilt Tipi Karton Kapak
Kağıt Cinsi Kitap Kağıdı
Boyut 13.5 x 21 cm
Pinterest shareGoogle Plus share

Beyaz Filin Gözyaşları│Kitap Tanıtımı




Hiç sahip olmadığınız bir sevgiyi özlediniz mi?
Dört duvar arasına hapsedilmek nasıl bir duygu bilir misiniz? Benim tanıdığım tek dünya, bu tavan arası. Keşke pencere açık olsaydı da dışarının havasını içime çekebilseydim dediğim ne çok zaman oldu. Bir teleskobum var, dışarıyı ancak bu şekilde görebiliyorum. Anneme göre sokağa çıksam insanlar benden korkarmış. Lanetli, ucube bir çocukmuşum ben. Odamda kendime bakabileceğim bir ayna yok. Bedenimden tenimin bembeyaz, saç uçlarımdan da saçlarımın sarı-beyaz renginde olduğunu görebiliyorum. Gerçekten çok mu çirkinim?
En çok istediğim şey kitaplarda resimlerini gördüğüm sirke gitmekti. Ama hayalini kurduğum o sirkin benim kabusum olacağını nereden bilebilirdim ki? Rüzgârın ilk kez tenime değdiği o akşamda bir sirke satıldım. Hem de öz annem tarafından… Keşke ailem beni sevseydi. Keşke annem kızım deyip saçlarımı okşasaydı ama ben bir ucubeyim…
Şimdi en yakın arkadaşım bir fil. Farklı olsak da tutsak edildiğimiz dünyada döktüğümüz gözyaşı bile aynı. Kim miyim? Ben, Lilly Blackwood, ne kadar görmezden gelirseniz gelin benim gibi dışlananların sesi olmaya devam edeceğim…
Beyaz Filin Gözyaşları… Yine bir toplumsal olayı konu alan Ellen Marie Wiseman, birbirimizden ne kadar farklı olsak da hissettiğimiz duyguların aynı olduğunu, hayallerimizi yakalamak için mücadeleyi bırakmamamız gerektiğini yürek parçalayan bir dille anlatıyor…


KİTAP AYRINTILARI
Yayınevi: Arkadya Yayınları
Yazar: Ellen Marie Wiseman
Basım Tarihi: Ekim 2018
Cilt Tipi:Ciltsiz 

Çevirmen:Dilek Parsadan
Sayfa Sayısı:464 
Yayın Dili: Türkçe
Pinterest shareGoogle Plus share

Bin Öpücük || Kitap Yorumu


Can acıtacak kadar güzeldi. 😍
Yürek burkan ama aynı zamanda umut vadeden bir kitaptı.

Rune ve Poopy çocukluklarından beri arkadaşlar ve bu arkadaşlıkları zamanla sevgiye, aşka dönüşüyor. Ama kötü bir kaç talihsiz olaydan sonra yolları ayrılan ikili yıllar sonra tekrar bir araya geliyor. Ama bilmedikleri bir gerçek, onları tekrar ayıracak bir gerçek vardır ortada.

Kitabı bitirdikten sonra dedim ki; "gerçek aşk böyle bir şey olsa gerek." Öylesine masum, saf ve duruydu ki.. Aynı zamanda tutkulu ve yoğundu. Rune, Poopy için kırık camlar üzerinden yürüyecek karakterde biri. Sevgileri, duyguları öyle naif ve gerçek hissettirdi ki.. Her bir satırını duygulanmadan okumak imkansız bir hale geldi. Başlamadan önce bu kadar beklemiyordum ama çok beğendim. Kitabı bitirdiğimde boğazımda bir yumru ile bitirdim. İçimde ukde kalan şeyler oldu. Karakterler birbirleri için öyle şeyler yaptı ki.. Hem duygulandım, hem hüzünlendim, hem sevindim. 😍 Öylesine özeldi. 😍 Yazarın anlatımı sürükleyici olmasının yanında duyguları çok yoğun bir şekilde veriyordu ve bu, bu denli etkilenmemin sebebi olabilir. 😏 Çok ruhaniydi. Özellikle son bölüm.. İçime oturdu. Rune, sözünü tuttu. Poopy'e bin öpücüğünü verdi. Her satırından ayrı bir keyif aldım. Ve 2018 favorilerime girdi kitap. Böyle naif ve duygusal yönü ağır basan kitapları okumayı seviyorsanız kesinlikle bir şans vermelisiniz. 😍
Bu yazarın daha çok kitabını okumak isterim. 😎 😍

Pinterest shareGoogle Plus share

Yalnızlar Adası || Kitap Yorumu

Altı yaşındaki Holly yağmurlu bir akşam, aile olarak bildiği tek kişi olan annesi Victoria’yıkaybettikten sonra konuşmaz olmuştu.
Mark Nolan’ın hayatında ihtiyaç duyduğu son şey ise altı yaşındaki bir kız çocuğuydu.Ancak o da kaybettiği kardeşinin bu sessiz çocuğunun hayatını güzelleştirmek için her şeyi yapabileceğini fark edecekti.
Kız kardeşinin ona son tavsiyeleri açıktı. “Her şeye onu sevmekle başla. Gerisinin geleceğinden eminim.”Maggie Conroy ise bir senelik eşini kaybettikten sonra, tekrar âşık olmaktan korkuyordu.
Yine de hayal gücünün sihrine inanıyordu. İşlettiği oyuncakçı dükkânında Holly Nolan’la tanıştığında,bu küçük kızın sihre ihtiyacı olduğunu o da anlayacaktı.

#kitapyorumu

İnsanın içini ısıtacak kadar sıcak ve sevimli bir hikayeydi. Tek kusuru çabuk bitmesiydi. Daha uzun olmasını beklerdim. Maggie'nin kocasını kaybettikten sonra Friday Limanına taşınmasını ve bir oyuncak dükkanı açmasını konu ediniyor. Mark ise kız kardeşinin ölümünden sonra yeğeni Holly'nin bakımını üstlenmiş durumda.. Kayıplar bu iki yaralı yüreği bir araya getiriyor. Ve birbirlerinin yaralarını sarıp, eksiklerine tamamlıyorlar. Mark, Maggie ve Holly'nin aralarındaki ilişki çok naif ve sevecendi. Okurken içimin erdiğini hissettim. 😍 Kitapta oldukça akıcıydı ki.. Uzun zamandır kitap okuyamama durumuma ilaç gibi geldi diyebilirim. 😊 Yazarın kalemi de oldukça naif geldi bana ve hoşuma gitti bu durum. Yalnızlar Adası yazarın okuduğum ilk kitabı o yüzden yeri bende ayrı olacak. ❤ 
Pinterest shareGoogle Plus share

Kimyasal Kalplerimiz || Kitap Tanıtımı

Çocukluğundan beri seni ‘aşk sabırdır, aşk nezakettir’ saçmalıklarıyla zehirlemişler. Ama aşk bilimsel bir şeydir. Yani yalnızca beyinde olup biten kimyasal bir reaksiyondur. Bazen bu reaksiyon kendini defalarca kez tekrar ederek yaşam boyu sürer, bazen de sürmez. Bazen de zirveye ulaştıktan sonra bir düşüşe geçer. Her birimiz kimyasal kalpleriz. Peki bu, aşkı daha değersiz mi kılar? Sanmıyorum.

* * * * * * * * * 

“Kimyasal Kalplerimiz bir aşk hikâyesi ama bir farkla. Basit değil, sıradan değil ve okurları bekledikleri yerden vuracak bir aşk hikâyesi değil; aksine, onları sarsacak bir hikâye...”

- Mands, The Bookish Manicurist - 

Kitap Ayrıntıları

Türü: EdebiyatRoman
Orijinal Başlık: Our Chemical Hearts
ISBN: 9786051866543
Kapak: Ciltsiz
Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı
Boyut: Normal
Sayfa Sayısı: 384
Basım: Ağustos 2018
Çevirmen: Duygu Özen Gür
Editör: Koray Sarıdoğan
Pinterest shareGoogle Plus share

Kalbin Anatomik Şekli || Kitap Tanıtımı


Duvarlara Altın Renginde Kazınmış Bir Aşk
Almak istediği burs için gecesini gündüzüne katıp çalışan Beatrix’in hayatı bir gece son metroyu kaçırınca binmek zorunda kaldığı otobüste altüst olur. Beatrix bu yolculukta San Francisco’nun en kötü şöhretli grafiti sanatçısı Jack’le tanışır.
Jack’in sokak aralarında ve evlerin çatısında geçen gecelerine ortak olan Beatrix bu esrarengiz adamın yaralarının ardını görmeye başlar. Dışarıdan görünenin gerçeği yansıtmadığını deneyimleyen Beatrix, Jack’i yaralayan gerçeği saklandığı tozlu raflardan çıkarabilecek midir?

“Çağdaş San Francisco sokaklarını alıp içine biraz klasik Romeo Juliet katınca sonuç, bu kayda değer iki gencin hikâyesi oluyor… Sanatın; aşk ve acının ifadesi olduğunun kışkırtıcı biçimde farkına vardırıyor.”
-Kirkus Reviews
“İç çekerek ve heyecandan yumruklarınızı sıkarak okuyacağınız, inanılmaz gerçekçi bir romantizm.”
-School Library Journal
“Artistik, havalı ve bir San Francisco macerasından beklediğiniz her şeye sahip. Heyecanlanmaya hazır olun.”
-Maximum Pop
“Taze, orijinal, etkileyici, bağımlılık yapan, güzel ve baştan sona ilk aşkın ateşiyle dolu.”
-Ann Aguirre, New York Times & USA Today çoksatan yazarı
“Eğer hayallerimizdeki genç yetişkin hikâyesini sipariş verebilseydik, muhtemelen bu kitaba benzerdi.”
-iBooks Editörleri (iBooks İngiltere 2015 Ağustos’un En İyi Kitap Seçkisi, iBooks ABD 2015 Kasım’ın En İyi Kitap Seçkisi)

Kitap Ayrıntıları

Türü: EdebiyatRoman
Orijinal Başlık: The Anatomical Shape of Heart
ISBN: 9786051868189
Kapak: Ciltsiz
Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı
Boyut: Normal
Sayfa Sayısı: 368
Basım: Eylül 2018
Editör: A. Deniz Topaktaş
Çevirmen: Gülfem Çırak
Pinterest shareGoogle Plus share

İtalyanca Aşk Başkadır || Kitap Tanıtımı


İtalyanca Aşk Başkadır
Maeve Binchy
Romantik / Kurgu / Yabancı
Sayfa sayısı: 492
Ebat: 138 X 210
Yayın Tarihi: Eylül 2018
ISBN: 978-605-09-5510-1
Çevirmen: Lale Bulak

 * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * 

Yaşam yorgunu iki kişi karşılaştığında, mutlaka bir mucize gerçekleşir. Tek ihtiyacınız, hayallerinizi size hatırlatan bir öğretmendir.

Aşkı arama cesareti göstermek için hiçbir zaman geç olmadığını hatırlatan; tüm dünyada milyonlarca hayrana ve film uyarlamasına sahip olan İtalyanca Aşk Başkadır, Maeve Binchy’nin inanılmaz yeteneğinin zirvesi.


“Çekici... insanı saran... unutulmayacak bir roman.”
The Philadelphia Inquirer

“Binchy her birinin yaşamındaki gizli dramları inceleyerek karakterleri üzerinde başarılı bir şekilde yoğunlaşmasını biliyor.”
Chicago Tribune

“Maeve Binchy’nin romanlarını okumak eve dönmek gibi bir şey.” The Washington Post
Pinterest shareGoogle Plus share

Mükemmel Olmayan Hayatım || Kitap Tanıtımı


Mükemmel Olmayan Hayatım
Sophie Kinsella
Romantik / Kurgu / Yabancı
Sayfa sayısı: 368
Ebat: 13,8 X 21 cm
Yayın Tarihi: Ekim 2018
ISBN: 978-605-09-5561-3
Çevirmen: Bige Turan Zourbakis

Milyonların kalbini Alışverikolik serisi ile kazanan New York Times Çoksatan yazarı Sophie Kinsella’dan yepyeni bir aşk hikâyesi Katie Brenner’ın mükemmel bir hayatı vardı; rüya gibi bir işi, Londra’nın merkezinde muhteşem bir dairesi ve çok havalı Instagram fotoğrafları. Oysa gerçekler bambaşkaydı... Gardırobunun bile sığmadığı minicik bir dairede kalıyordu, ofisin en alt kademesinde çalışıyordu ve koyduğu Instagram fotoğrafları ona ait değildi. Ama hayaller, eğer onlardan vazgeçmezsek, bir gün gerçek olurdu değil mi?.. Tabii, sizin de patronunuz Demeter gibi biri değilse. Katie bir gün işten çıkarılıp babasının çiftliğine geri döner ve Demeter’den intikam alma planları yapmaya başlar... A, tabii bir de Alex var ama o sürpriz!

Hey bu arada, mükemmel olmamanın nesi kötü ki? 

“Bu kitabın ruhu kadın dostluğu... Yaşam bilgeliğiyle, hem Kinsella hayranlarını hem de yeni okurları kendine hayran bırakacak.”
The Washington Post

“Sophie Kinsella, kültürel yaşamımızın nabzını tutarken, beni kahkahalara boğuyor. Kitabı çok sevdim.”
Jojo Moyes


Yazar Hakkında
Sophie Kinsella

Sophie Kinsella kitapları dünya üzerinde, 60 ülkede, 40 milyon kopya satmış ve 40 dile çevirilmiştir. Yazar ilk olarak, Madeleine Wickham adıyla kitaplar yayınlamış, sonrasında filme de çekilen ve önce İngiltere sonra da dünya çoksatanlar listesine giren Alışverişkolik serisi ile tanınmıştır. Kitapları daha çok romantik ve mizahi türdedir. 2017 Goodreads ödülü sahibi de olan yazar, gençlik romanları da yazmaya başlamıştır. Şu anda Sır Tutabilir Misin? kitabı da filme çekilmektedir. New College, Oxford’ta müzik, felsefe, politika ve ekonomi okuyan ve beş çocuk sahibi olan yazar, ailesiyle Londrada yaşamaktadır.
Pinterest shareGoogle Plus share

Film Önerileri│18



  1. Secret Superstar
  2. Ferdinand / Animasyon
  3. Wonder
  4. Hotel Transylvania 1 / Animasyon
  5. Hotel Transylvania 2 / Animasyon 
  6. Hotel Transylvania 3 / Animasyon
  7. Hachiko
  8. The Incredibles 1 / Animasyon
  9. The Incredibles 2 / Animasyon
  10. Forrest Gump
  11. Çelik Yumruklar 
  12. Ters Yüz / Animasyon
  13. To All The Boys I've Loved Before
  14. Avengers Infinity War
  15. Ölüm Yarışı
  16. Suicide Squad
  17. Tomb Rider
  18. Jumanji Welcome to The Jungle
  19. Galaksinin Koruyucuları 1
  20. Galaksinin Koruyucuları 2
  21. The Greatest Showman
  22. Justice League
  23. Baby Driver
  24. Ayla
  25. Thor
  26. Thor The Dark World
  27. Thor Ragnarok
  28. Coco / Animasyon
  29. Bebek Patron / Animasyon
  30. Next Gen / Animasyon
  31. Doctor Strange
  32. Baby's Day Out
  33. Now You See Me 
  34. Black Panther 
  35. Yeşil Yol
Pinterest shareGoogle Plus share

Kelimelerin Gücü


Ordan burdan, her telden hoşuma giden bir kaç yazıyı, sözü paylaşmak istiyorum.

* * * * * * * * * * * * * * *

Önemli olan nerede olduğun değil, orada nasıl hissettiğin. 
-Tatlı Tesadüf, Julie James

Öyle çok zaman sustum ki artık istesem bile konuşacak hevesim yok, kime ne anlatayım.

Kendimden binlerce kez özür dilerim. Kendimi soktuğum bütün durumlar, affetmeye kalkıştığım her kötü davranış ve hislerimi görmezden geldiğim her an için.

Yarın der yarından bir şeyler bekleriz.
Oysa yarının getireceği tek şey, diğer yarınlardan bir şeyler beklemektir.

Dedem anneannem için "O gitti, yerin altına bir buçuk metreye sığdı. Ben yere göğe sığamıyorum şimdi." dedi.

Uzun süredir yarın ne olacak kaygım yok. Yarına dair beni motive eden bir şet de yok. Sadece uyuyorum ve yarın oluyor, o kadar.

Siz yardım edilmiş yoksullar istiyorsunuz.
Bizse ortadan kaldırılmış yoksulluk!
O yüzden anlaşamıyoruz.
-Victor Hugo

Okuduğum bir kitapta, "Bir insanı sevmek, onun hikayesini sevmektir." yazıyordu.
İnsanları değiştirmeye çalışmayın.

Ev yanmışsa eğer, eşyalar kullanılamaz hale gelmişse, duvarların sağlam olması hiçbir şey ifade etmez.Kendimi görüyorum bu cümlede.

Pinterest shareGoogle Plus share

Kalbim Binlere Katıldığında || Kitap Tanıtımı


İki genç insanı bir araya getiren, baş etmesi zor bir duygu üzerine etkileyici bir hikâye...
Reşit olmasına bir yıl kalan Alvie Fitz bildiğiniz hiçbir kalıba uymuyor, ama bu umurunda değil. Yıllarını ilaç içmekle ve doktorların, sosyal görevlilerin verdiği kötü tavsiyelerle geçirmiştir: “İtaat et, topluma adapte ol ve normalmiş gibi davran.” Kulağa çok kolay gelen bu tavsiyeler Alvie için gerçekliliğini yitirmiştir. Onun kulağına fısıldanan tek bir gerçek vardır: “On sekizine kadar dayan, sonra özgür olacaksın.”
Ve Alvie belki de kendisinden daha tuhaf olan, değnekle yürüyen, her gün yeni bir yaralanma vakasıyla çıkıp gelen, bedeni bir cam kadar hassas görünen Stanley’yle tanışır.
Asperger sendromlu bir kız ve kalbinin etrafındaki kabukları kırmak için uğraşan, kronik hastalığı olan bir çocuk…
Kalbim Binlere Katıldığında iki sıra dışı karakterle okurlarına tek bir gerçekliğin olmadığının, aşkın ve yaşamın hepimiz için farklı gerçeklikler yarattığının en güzel örneğini sunuyor.

"Otizmle ilgili çirkin algıları güzelce çürüten, derin ve yoğun duygu yüklü bir aşk hikâyesi."
-  Kirkus Reviews yıldızlı inceleme  -

"[Alvie'nin] çöküntüleri ve tuhaf davranışları, Asperger sendromlu birinin zaten güzelce tasvirlenmiş hayatına daha derin bir boyut katıyor... Bu aynı zamanda yetişkin okurlara hitap edebilecek bir aşk hikâyesi. Aşkları uğruna çok savaşıyor ve onu gerçekten hak ediyorlar."
- School Library Journal yıldızlı inceleme -

"Nihayet! A. J. Steiger'in Kalbim Binlere Katıldığında adlı kitabı, gerçek aşkın bütün sorunlu yönleriyle -cinsellik, uyum, güven ve en önemlisi, dürüstlük- ilgili nefes kesici bir dürüstlükle iki sıra dışı karakter arasındaki aşk hikâyesini anlatıyor."
- Cammie McGovern, Say What You Will adlı kitabın yazarı -

Yazar: A.J. Steiger
Çevirmen: Selim Yeniçeri
Yayınevi :Novella Dinamik
Kitap Editörü : Sibel Çelik
Kapak Tasarım : Filiz Odabaş
Hamur Tipi : 2. Hamur
Baskı Sayısı : 1. Basım
İlk Baskı Yılı : 2018
Sayfa Sayısı : 384
Ebat : 13,5 x 21
Pinterest shareGoogle Plus share

Ya Hiç Gelmeseydin || Kitap Yorumu


İlk kitabı okuyalı üzerinden o kadar zaman geçti ki neler olduğunu unutmuşum. Hatırımda kalan tek şey bir öğretmen ve öğrenci ilişkisiydi. Bu yüzden kitaba adapte olmakta biraz zorlandım. Hatta ilk başlarda biraz sıkıldığımı da söyleyebilirim. Ama okudukça kurgu ve karakterler kendini sevdirdi. Ve Colleen bir kez daha şaşırtmadı 😍 Bu kadın ne yazsa okurum! Canım yazarım! 😍 Hem duygu yüklü hem de eğlenceli bir kalemi var. Okurken duygudan duyguya sürüklüyor insanı. Kitapta sevdiğim noktalardan biri şu; ekşi ve tatlı. Yani karakterler gün içerisinde yaşanan iyi olayları tatlı, kötü olayları ekşi şeklinde birbirlerine anlatıyorlar. Ve bu fikir çok hoşuma gitti. Sonra küfür etmek yerine "kelebek" tabirini kullanıyorlar. Mesela lanet olasıca yerine; kelebek olasıca gibi.. Çok tatlı bir fikir değil mi.. 😍

Bu kadar tatlı olayların yanında acı olaylar da oluyor tabi.. Özellikle Will'in eski sevgilisine karşı verdiği tavizden dolayı Lake ile aralarının bozulmuş olmaları çok sinir bozucuydu. 😡 Lake resmen darmadağın oldu. 😢 Bu noktada Will'e çok kızdım. Lake annesinin ölümünden sonra zaten yapayalnız kalmış ve duygu çalkalanması yaşarken böyle bir durumla karşı karşıya kalması kızı darmaduman etti. 😢 Neyse ki Will zor yoldan da olsa Lake'i ne kadar çok sevdiğini göstermiş oldu. 😏

İnişli çıkışlı bir şekilde ilerleyen ama çokta zihin yormayan, okurken kimi zaman güldürüp kimi zaman hüzünlendiren ama en sonunda huzura erdiren bir seri sonu kitabıydı. 😂 Bir de şöyle bir şey var ki ne zaman Colleen kitabı okusam daha çok okumak isterken buluyorum kendimi.. 😍 Daha nice Colleen Hoover kitapları okuma şansımız olur umarım diyerek yorumumu noktalıyorum. 😏

Pinterest shareGoogle Plus share

Narsist || Kitap Yorumu



Babası tarafından terk edilen ve insanlara kolay kolay güvenmeyen Soraya ile annesinin ölümünden sonra kendini işine adamış Graham'ın hikayesi. İkilinin yolları trende kesişiyor ve Graham'ın telefonunu düşürmesi ile olaylar başlıyor. Soraya telefonu hemen iade etmiyor önce bir güzel kurcalıyor 😂 Sonra adama vermek istiyor ama onu Bay Büyük Puşt olduğunu görünce kendi bacaklarının ve göğüslerinin fotoğrafını çekip adama öyle iade ediyor. Eh Graham da durur mu? O bacakları görünce dayanamıyor tabi ve Soraya'nın peşine düşüyor. 😂

Benim için okuması oldukça keyifli bir serüvendi. Okurken çok eğlendim. Sonlara doğru işler sarpa sarıyor tabii ama ikili güzel toparlıyor. Özellikle son bölüm çok tatlıydı. Graham'ın kitabın adıyla alakalı hiç bir özelliği yok yani Narsist değil. Ağzı bozuk evet ama göze batmıyor. Ben okurken çok keyif aldım. Anlayışlı, düşünceli aynı zamanda komik bir yapıya sahip. Soraya ise yaşadıklarından dolayı biraz içine kapanık ama Graham ile birbirlerini tamamlıyorlar. Kitapta çok güzel sahneler var aslında ama ne desem spoiler olur. Tipik bir Vi Keeland kitabıydı benim için. Gıcık eden yönleri olmadı değil ama keyifliydi. Diğer yazarın da hakkını yemeyelim. Oldukça akıcı ilerleyen sürükleyici bir kurgusu olduğunu söyleyebilirim. Keyifli dakikalar geçirmek isteyenler için çıtır çerezlik bir kitaptı. Ve böyle klişe de olsa duru ve basit bir şekilde ilerleyen güldürmeyi de unutmayan eğlenceli kurguları seviyorum. ❤ Diğer Vi Keeland kitapları için sabırsızlanıyorum. 😍
Pinterest shareGoogle Plus share

Ben Ölürsem || Kitap Yorumu



Dikkat! Kalbinizi kırabilir. 💔 
Ben Ölürsem bitti ve can acıtacak kadar güzeldi. 😍 Ağlattı, üzdü. 😢 Bittiği için kalbim kırık hissediyorum. 💔

Abisinin ölümünden sonra darmadağın olmuş ve arafta kalmış, sıkılmış ruhları görebilen ve onlara yardım eden Charlotte ile ikiz kardeşi Ike'ın ölümünden sonra kaybolmuş olan George'un yürek burkan hikayesi anlatılıyor.

Charlotte bütün bu kaybolmuş ruhlara yardım etme işinden vazgeçtiğinde artık dayanma gücü kalmadığında bir köprüye çıkıp intihar etmeye karar verir. Ama tam o anda karşısına Ike çıkar ve tüm herşey değişir. Ike ona kalacak bir yer ve iş ayarlayacağına söz verir. Ama bir isteği vardır. Kardeşi George'a yardım edecektir. George, Ike'ın ölümünden sonra kendini dağıtmış, kendini alkol be uyuşturucuya vermiştir. Ike ise kardeşimin bu durumuna üzüldüğü ve onu bırakıp gidemediği için arafta sıkışıp kalmıştır. Charlotte son bir kez şansını denemek ister ve Ike'ın teklifini kabul eder.

Charlotte, Ike sayesinde kalacak bir yer ve iş bulurken bir yandan da George'a yardım etmeye başlar. Zamanla ikili arasındaki ilişkinin boyutu değişir ve birbirlerine aşık olurlar. Ama şöyle bir sorun vardır ki Charlotte hem Ike'a hem de George'a aşık olmuştur.

Benim için okuması ve tercih yapması zor bir kitap oldu. Yazarın böylesine sevilesi iki erkek karakter yazıp sonra seçim yapmaya bırakması cidden çok acı verici. Hem okuyucu hem Charlotte için. Ki okurken Charlotte'un sık sık bocaladığını görüyoruz. Teknik olarak Ike ölü olsa da okurken keşke daha farklı şartlar altında tanışmış olsalardı derken buldum kendimi. Ike'ın ruhu sonunda refaha ulaştığında Charlotte ile birbirlerine veda etmek zorunda kalmaları cidden çok acı vericiydi. Başta aşk üçgeni olacak diye sinir olmuştum ama Charlotte iki erkeği de kendine göre sevdi. Yani kalbinin bir yarısı Ike'ın diğer yarısı da George'un.. Charlotte için baş etmesi zor bir durumdu. Sonu ise buruk bir tebessüm ile bitti. 


Okurken zaman zaman güldüren zaman zaman da hüzünlendiren bir kurguydu. Okurken insanı duygudan duyguya alıp götürecek özellikle kalp kıracak bir konusu olduğunu söyleyebilirim. Ben yazarın kalemini sevdim.
Ve yazarın daha çok kurgularını, karakterlerini okumak isterim. 😊


Mut - la - ka okuyun! 😍
Pinterest shareGoogle Plus share
BLOG DESIGN BY BİR OTAKUNUN DÜNYASI