Gözlerindeki Canavar │Yorum


"Benimle geçirdiğin her gün için bir düzine." notuyla kalbimi çaldı Ignazio Vitale. 

Başta biraz ön yargılıydım. Ama okudukça bütün ön yargılarım uçtu gitti. İlk çıktığı zamanlar aralarındaki yaş farkına belki takılabilirdim. Ama artık rahatsız etmiyor. Sonuçta Karissa her şeyi bilerek ve kabul ederek Naz'ın dünyasına dahil olmayı seçti. 

Naz hiç bir zaman iyi bir adam olduğunu belirtmedi. O hikayedeki kötü, tehlikeli ve karanlık adamdı. Hiç bir zaman aksini belirtmedi. Asla değişmem dedi, asla yapmam dedi. Ama değiştiğini ve asla yapmam dediği şeyleri yaptığını gördüm. Karissa sayesinde Naz'ın karanlık kısmında çatlaklar oluştu. Yıllar önce öldürdüğü duyguları yeniden gün yüzüne çıktı. Yeniden sevdi, aşık oldu ve güvendi. 

"Parıltılı zırhının, karanlığı az da olsa gizlediğinden kuşkulanıyor olsam da, Naz sadece benim şövalyem, korkusuz kahramanımdı. Bu düşünce beni tedirgin edeceğine meraklandırıyordu." (Syf; 127)

Karissa, Naz'dan hem korkuyor, hem merak ediyor hem de ondan ayrı kalamıyordu. Onu hem seviyor hem de nefret ediyordu. Bu dengesiz hallerini gördüm.. Okurken beni de dengesizleştirdiğini ve satır aralarındaki hissiyat hissettim. Yazarın kalemi oldukça akıcı ve insanın beynini yakan, tepe taklak eden bir kalemi var. Bir an bulutların üzerinde uçarken bir anda sert bir düşüşe geçmiş halde buluyorsunuz kendinizi..

"Aşk; çirkinlikte güzelliği, karanlıkta ışığı görmek demekti ve ışıklar sönükken önümü göremiyor olsam bile orada bana yol gösterecek bir şey olduğunu bilmekti. Aşk; kendini ters yüz etmek, başka birine teslim etmek ve ona güvenmekti... Sana dokunacağına, seninle ilgileneceğine, sana teslim olacağına ama ne olursa olsun ona verdiklerini asla paramparça etmeyeceğine inanmaktı." (Syf; 219)

Karissa, Naz'ı belki seviyordu ama Naz ona deliler gibi aşıktı. "Benden gitmene izin vermeyeceğim" dediğinde ciddiydi. Ve yaptı da.. Bütün gerçeklere ve sırlara rağmen gitmesine izin vermedi. Ve ilişkilerinde çatlaklar oluştu. Oradan oraya sürüklendiler. 

Naz ile Karissa birlikte olurlarken Naz'ın Karissa'ya karşı bir kaç sert davranışından rahatsız olsam da Karissa halinden oldukça memnundu. Haliyle bize de laf söylemek düşmez. Naz, herkesi korktuğu ama yanında olmasını istediği adamlardan biri. Karissa da bunun bilincinde her ne kadar bir yanı korksa ve şüpheyle yaklaşsa da onsuz da olamıyor. Ne seninle ne sensiz durumu gibi bir şey bu. Naz, koruması altına girmek isteyeceğiniz türde adamlardan biri. Tehlikeli, dibine kadar karanlık ama her şeyi doruklarda yaşayan ve yaşatan bir adam. Karissa da buna kayıtsız kalamıyor ve kalbini, ruhunu, tüm benliğini Naz'a kaptırıyor. Karakterleri anlayabiliyorum aslında. Ve önemli olan onlarla empati kurabilmek.. 

İşler sarpa sarıyor tabi.. Benim asıl merak etiğim aralarında aşk, aralarındaki bu güçlü bağ onları toparlayabilecek mi merak konusu. Ruhumdaki Canavar için sabırsızlanıyorum. Hikayeyi bu kez de Naz'ın ağzından okuyacağız. İyi ki hakkındaki yorumlardan etkilenip seriyi elimden çıkarmamışım. Dediğim gibi başta ön yargılıydım ama okuyunca bu kadar seveceğimi düşünmemiştim. Bu kadar geç okuduğum içinde üzgünüm. Ama neyse ki seri bekleme derdi olmasan kitapları peş peşe okuyacağım. 



Ve Naz..
Sen ne güzel seviyorsun be adam!
Duyduğu aşka aşık oldum!

Beklediğimden uzun bir yorum oldu. Duygularımı tam olarak aktarabilmiş değilim. Nasıl anlatırsam anlatayım sanki bir şeyler eksik kalacak gibi. O yüzden okumanız ve hissetmeniz lazım.  J. M. Darhower takip edeceğim ve sevdiğim yazarlar arasına girdi. Monster in His Eyes serisi de öyle.. Dediğim gibi beklediğimden daha çok sevdim. Bu kadar beğeneceğimi düşünmemiştim. 

Ah, Naz..
Seni alıp bağrıma basasım, herkesten kaçırıp, saklayasım var.
Bana ne yaptın böyle.. 

Son olarak bir alıntı ile yorumumu noktalıyorum.

"O benim nefesimdi ve yanımda olmadığında nefessiz kalıyordum." (Syf; 228)

Bir kaç görsel bırakıyorum. Mutlaka bakın. 💓











Pinterest shareGoogle Plus share

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

BLOG DESIGN BY BİR OTAKUNUN DÜNYASI