KGBT 11. Tur || Yasak Cennet || Yorum


Sevdiğinizin uğruna kanatlarınızdan vazgeçer miydiniz?
Herkese Merhaba! Kitap Gurmelerinin 11. Blog Tur'u ile karşınızdayım. Benim çok sevdiğim ve herkese önerdiğim bir kitap yorumu ile karşınızdayım.

Bu kitabı nasıl anlatsam bilemiyorum. Okurken beni etkilediğini hatta bazı bölümlerde bir kaç damla göz yaşı dökmeme sebep olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. 


Esas kızımız Aden'in annesi Türk'tür. (Babası da olabilir. Şu an hatırlamıyorum.) Aden, anne ve babasını kaybetmiş, babaannesi ile büyümüştür. Sonra babaannesini bırakıp Venedik'e çalışmaya gelir. Orada bir cafe de işe girip çalışmaya başlar. Burada tek arkadaşı ve dostu diyebileceğimiz Mark ile karşılaşıyoruz. Aden'in hayatı ise hiç bilmediği bir adama yardım ettikten sonra değişmeye başlıyor. Çünkü yardım ettiği kişi Işık Gözcülerinin Lideri Leonardo Maximillian'dır. Her şeyden habersiz olan Aden kendini bir an da melekler tarafından etrafı sarılmış halde bulur. Ama bu melekler ona zarar vermek için değil, onu korumak için Aden'i yanlarında tutmak isterler.. Aden, Maximillian Malikanesinde yaşamını sürdürürken hiç beklenmedik bir şey olur ve Aden artık bir insan değildir. 

Bir sebepten ötürü Melek olan Aden'ın hayatı artık tehlikelerle doludur. Maximillian Malikanesinde yaşarken Karanlık Gözcülerden olan Liam, onların tarafına yani Işık Gözcülerinin tarafına geçmek ister. Leonardo'nun Liam'ı kabul etmesi ile Liam da artık Işık Gözcülerindendir. Liam'ın neden Işık Gözcülerinin tarafına geçtiğini ise kitabı okuyunca göreceksiniz.. 

Aden'in insan yaşamını yitirirken ruhunu da kaybetmiştir. Karanlığı o kadar derindir ki ona acı verir. Bundan kurtulmak için de çare aramaktadır. Ve yolları Melioth ile kesişir. Melioth'un kim olduğunu da yine kitabı okuyunca göreceksiniz. Aden, Melioth ile karşılaşınca artık acı duymadığını, karanlığının onu duymadığını fark eder. Bunun sebebi ise Melioth ile birbirlerine bağlıdırlar.. Ama Aden, Melioth ile bağlı olmak istemiyordur çünkü karanlığının altında yatan kalbi Liam için atmaktadır.

Karanlık Gözcüler, Aden'in ölmesi için uğraş verirken unuttukları bir şey vardır. Aden yalnız değildir. Onu koruyan Leonardo, Liam ve Melioth, Aden'i korumak için her şeyi yapmaya hazırdırlar...Kitapta bir sebepten ötürü Leonardo hastalanmıştır. Kanatları zarar görmüş ve ışığı sönmüştür. Aden, buna bir çare alırken kendini çıkmazda bulur. Aden hem kayıp ruhunu geri getirmek zorundadır, hem Leonardo'yu eski haline getirmek zorundadır, hem de düşmanlarına karşı ailesini korumak zorundadır.. Aden'i bekleyen sürprizler, ödediği bedeller ve yaptığı fedakarlıklarla Aden mutlu sonu yakalayabilecek midir?
Dediğim gibi kitap beni çok etkiledi. Yazarın anlatım tarzını ve kurgusunu beğendim. Başlarda biraz sıkılsam da ilerleyen sayfalarda kurgusu beni içine çekti. Son bölümleri okurken hiç bitmesin istedim. Leonardo Liam ve Melioth karaktlerini sevdim. James, karakteri biraz arka planda kalmış gibi geldi bana. Aden ile James ikilisinin daha fazla sahneleri olmasını isterdim. Ki sonlara doğru James'in akıbetinin ne olduğunu bilmiyoruz. Sanırım ikinci kitapta öğreneceğiz. Çünkü son, biraz belirsizliklerle bitti. 

Liam karakteri sizi şaşırtan, yerle bir eden bir karakter. İlk önce nefret ediyorsunuz, sonra seviyorsunuz, sonra "bu yapılır mıydı bee" diyorsunuz ve sonra Liam öyle bir şey yapıyor ki, kendinizi ona sevmekten alıkoyamıyorsunuz.. 

Leonardo Maximillian.. İsmin tınısının ve güzelliğini fark ettiniz mi? Çok şiirsel öyle değil mi? Şahsen ben bayıldım! Leonardo, her ne kadar herkesin korktuğu bir lider olsa da Aden'e sahip çıkması, onu kızı gibi sevmesi ve koruması çok güzeldi. Aden ve Leonardo'nun olduğu sahnelere bayıldım.. 

Melioth ise sonlara doğru karşımıza çıkan bir karakter.. Ama onun da etkisi büyük. Aden'e bağlı olduğu için onun hissettiklerini kendisi de hissediyor. Ve onu her şeye karşı korumaya da hazır.. Melioth, Aden'i seviyor gibi geldi bana.. Aden, Liam olmasa Melioth'u sevebilirdi belki.. Ama burada Liam'dan bahsediyoruz. :)

Gizemli olayları ve karakterleri ile sizi kendisine çeken bir kitap. Yazarın kitabı yazarken derin bir araştırma içerisinde olduğunu düşünüyorum. Çünkü bölüm başlarında bazı notlar var ve bu çok hoş bence.. Yazarın anlatım tarzını sevdim, yazdıklarını okurken karakterlerin hissettiklerini kendim yaşıyormuş gibi hissettim. Bence önemli olan da bu.. Bana bu hissiyatı verdi.. Onu bu konuda da tebrik etmek gerek. :)

Kitabı bitirdiğim de gece boyunca aklımdan çıkmadı. Hatta bir kaç gün.. Bu yorumu yazarken bile hala düşünüyorum. O sonu, Liam'ı, Aden'i... Her şeyi.. Ödenen bedeller ve yapılan fedakarlıklar.. Her şeyi ile beni kendisine çeken bir kitap oldu Yasak Cennet.

Kitabı okuduğumda ekip arkadaşlarıma kitapla aşk yaşadığımı hatta Leonardo&Liam&Melioth için "hepiniz benim bebeklerimsiniz" moduna girdiğimi söylemişimdir. :D Melekler üzerine yazılmış kitapları seviyorsanız okumanızı tavsiye ediyorum. Yazarın kalemi oldukça iyi bence.. Umarım yazarımız bizi fazla bekletmez ve ikinci kitabı hemen yazıverir.. :)

Kitap için bir emoji kullanacak olsaydım bu; "gözlerinden kalp fışkıran" emoji olurdu. :D Yasak Cennet, son zamanlarda okuduğum en iyi kitaplardan biri.. Kütüphanemde de baş köşeyi almış bulunmakta.. Benden kitap tavsiyesi isteyecek olanlara gönül rahatlığı ile önerebileceğim kitaplar arasına girmiş bulunmakta... Son olarak; okuyun, okutun! :)
Pinterest shareGoogle Plus share

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

BLOG DESIGN BY BİR OTAKUNUN DÜNYASI