Okuma Etkinliği #23 || ÖNYARGI || Yazar Röportajı





1.Öncelikle röportaj teklifimi kabul ettiğiniz için teşekkürler. Klasik bir soru ile başlayalım. Delicia Black kimdir? Kendinizden kısaca bahseder misiniz?

Asıl ben teşekkür ederim kendimi ifade edebilme fırsatını verdiğiniz için. J 1995 İzmir doğumlu, Ege Üniversitesi’nde Tekstil Mühendisliği üçüncü sınıf öğrencisi, hayalperest, okuma bağımlısı, araştırma ve sürekli yeni bir şeyler öğrenme heveslisi, meraklı, fazlasıyla geveze, kafasındaki sesleri susturmak amacıyla kendini bildi bileli bir şeyler karalayan sıradan bir Türk kızıyım. :D

2.Kitabınızın oluşum sürecinden bahseder misiniz?

Hayal kurmayı biraz fazla seven ve hayal dünyasında yaşayan bir insan olduğum için bir gün yine kendi kendime düşünürken kurgunun ana hatları ortaya çıktı. Kafamda defalarca baştan sona yazıldı, en sonunda karakterleri susturabilmek amacıyla yazıya alındı.

3.Yazdığınız karakterlerde sizi yansıtan özellikler var mı?

Hem de tüm kurgularımda, karakterlerimin hepsinde özellikle kadın karakterlerimde kendimden bir şeyler katmayı seviyorum. Çünkü yazarken olaylara onların gözünden bakıp gerektiğinde onların yerine geçiyorum. Tabi hepsinin farklı kişilikleri var. Dolayısıyla olaylar karşısında verdikleri tepkiler birbirinden farklı. Ama kendimden bir şeyler katmayı seviyorum. Onların ortak noktası benim kalemimden çıkıyor olmaları yani hepsinin kesişen özellikleri var.

4. Neden Historical Romance? (=

Bu soruyu bazen bende kendime soruyorum. :D İlkokuldan beri tarih aşığıyım. Okulda en sevdiğim iki ders tarih ve edebiyattı. Henüz lise birdeyken Jane Austen’ın kitaplarını okumaya başladım. Hayat hikâyesini anlatan filmi izledim ve kendisine hayran kaldım. Her zaman ortaçağı anlatan masalları, filmleri, kitapları daha çok sevdim. Dönemleri yansıtan kıyafetler, toplum kuralları, kültürleri ilgimi çekti. Aile içerisinde yıllarca yanlış yüzyılda doğduğum söylenip bu konuda espriler yapıldı. Çocukken masallar yazardım, şatolarda geçerdi. Ergenlik yıllarımda okul dergisine kısa, günümüz gençleriyle ilgili hikâyeler yazarak devam ettim. Artık fantastik ve güncel kurgulara yönelmiştim. Ama Önyargı’nın kurgusu kafamda oluşunca acaba yazabilir miyim diye kendimi deneyerek başladım. Bitirebileceğimden bile şüpheliydim. :D Sonra da devamı geldi. Hiç beklemediğim bir anda Historical Romance yazan biri olarak anılmaya başlandım. Ayrıca lise yıllarında tarihi kurgu okurken şunu fark ettim. Çoğu kurguda benim yaşımdaki bir kızın okuması gerekenden fazla cinsellik içeren sahne vardı. Belli bir yaşın altındaki gençlerin okuyabileceği tarihi kurgu aşk kitabı seçeneği azdı. Bu konuda alternatif olmak amacıyla tarihi kurgu yazdım. Şimdi okuyucularım beni kızlarıyla birlikte okuyabildiklerini ya da ileride çocuklarına çekinmeden yazdıklarımı hediye edebileceklerini söylediğinde çok mutlu oluyorum. Anneler kızlarıyla beraber Önyargı okuyor, küçük yaştaki okuyucularım tarihi ve tarihi kurgu kitapları sevmeye başladıklarını söylüyor. 

5.Wattpad'de yazdığınız bir çok hikaye olmasına rağmen "göz bebeğim" diyeceğiniz hikaye hangisi? Ve bizi bu hikaye hakkında kısaca bilgilendirebilir misiniz?

Göz bebeğim demek doğru mudur bilmem fakat Önyargı benim ilk göz ağrım, tamamlanan ilk romanım. Ondan önce hep kısa hikayeler yazardım. Yeri bende her zaman ayrı olacak, ayrıca basılan ilk kitabım :D Onun dışında her kurgumda farklı bir şeyler denemeye çalışıyorum. Üslubumda ufak değişiklikler yapıyorum. Klişe olacak belki ama sanırım tüm kurgularım benim göz bebeğim. Örneğin şu an yazılmakta olan güncel bir kurgum var. Romantik komedi yazmaya çalıştım. İsmi Bir Deli Bahar Rüyası. İlk kez kahraman bakış açısı denedim, tarihi kurgunun dışına çıktım. Yaşadığım şehri, İzmir’i anlattım. Ayrıca kahramanımız bir tekstil mühendisi yani meslektaşım. Onu yazarken kendimden çok fazla şey katıyorum. Diğer karakterler de gerçek hayattan yola çıkarak yazıldı. Çevremdeki insanlardan esinlenildi. Bu yüzden Bir Deli Bahar Rüyası da benim için çok özel. 

Hatırlatayım istedim; 


6.Yayın evlerine yazdıklarınızı gönderiyor muydunuz? Yoksa yayın evi mi sizi keşfetti? 

Dürüst olmak gerekirse yazdıklarımı hiçbir yayınevine göndermedim. Arkadaşlarıma, aileme bile okutmamıştım. Önyargı’yı yazarken basılacağını düşünmemiştim. Wattpad’den keşfedilen yazarları bilmiyordum. Kimseyi tanımıyordum. Hâlâ da bu işlerden pek anladığım söylenemez :D Beni çok sevdiğim bir ablam, yayınevimizin tatlı yazarı Öykü Odabaş keşfetti. Önyargı’yı okuyup wattpad üzerinden yorum yaptı. Kendisi Kelt kültürü uzmanı olduğu için araştırmalarımda yardımcı olmayı teklif etti. Üniversitedeki bitirme tezini benimle paylaştı. Her sorumu sabırla yanıtladı. Daha sonra wattpad deki profilimden iki yayınevi henüz Önyargı’nın yarısı yazılmışken kitabımı basmak için teklifte bulundu. Tanıdığım tek yazar Öykü abla olduğu için hemen ona sordum. Sence ne yapmalıyım dedim. Öyle çok ilgilendi ki benimle, hemen Postiga Yayınevi ile iletişime geçmiş. Yayınevi sahibimiz Nurettin beye benden bahsetmiş. Aynı günün gecesinde dosyamı o yarım haliyle yayınevimize gönderdim. İnceleyip kabul ettiler. Kitabı tamamlamamı beklediler. Ardından hemen anlaşma imzalandı. Buradan tekrar Öykü ablaya teşekkür ediyorum :D

7.Kitabınız Postiga Yayınlarından çıkmadan önce başka yayın evlerine dosyanızı göndermiş miydiniz? Ya da göndermeyi düşünmüş müydünüz?

Sanırım önceki soruda buna da cevap vermiş oldum. :D Herhangi bir yayınevine değil ama fikirlerini söylemeleri için ülkemizde bilinen ve kitaplarını severek okuduğum Historical yazarlarına birkaç sayfalık örnek göndermiştim. Yazdıklarım hakkında fikirlerini söylemelerini rica etmiştim. Yoğun dönemlerine denk geldiği için inceleme fırsatı bulamadılar. Sonra zaten Öykü Odabaş ile tanıştım ve yayınevimle anlaştım.

8.Kurgularınızı oluştururken hangi aşamalara dikkat ediyorsunuz?

Karakterlerimin doğumlarından itibaren geçirdikleri çocukluktan, ailelerinden ve yaşadıkları sosyal çevreden toplumdaki konumlarına kadar kişiliklerini oluşturabilecek her detaya dikkat etmeye çalışıyorum. Buna burçları da dahil. :D Birkaç minik ayrıntı dışında genel anlamda kurgu kafamda baştan sona oluşmadan yazmaya başlamıyorum. Bu ilerleyen bölümlerde tutarsızlıklar oluşmasını, mantık hatalarını engelliyor. Ayrıca güncel kurgulardan farklı olarak tarihi kurgu yazdığım için her şeyden önce hangi yüzyılı ve hangi coğrafyanın özelliklerini kaleme almak istediğime karar veriyorum. Sonra yazacağım dönemi ayrıntılarıyla araştırmam gerekiyor. Elimden geldiğince döneme hakim olmaya çalışıyorum. Gerçi her zaman söylüyorum benim kurgularım geçmiş yüzyılları anlatan masallardır diye. Tarihte gerçekten var olmamış, tamamen benim hayal ürünüm karakterleri ve mekânları anlatıyorum. Özellikle Önyargı da kendi isteğimle dönemin siyasi, tarihi gerçeklerine dikkat ederek, mimari, iklim özellikleri, kültürü göz önünde bulundurularak hayal dünyamda yarattığım bir liman şehrini betimledim.

9.Bir gün kitap çıkarma hayalleri olan hikaye yazarlarına söylemek istediğiniz bir şeyler var mı? 

Bu soru bana sık sık soruluyor bugünlerde. Elimden geldiğince yanıtlamaya çalışıyorum. :D Her şeyden önemlisi çok fazla okumaları gerekiyor. Okuduğumuz her kitap biz farkında olmasak da bize bir şeyler katar. Hayal gücümüzü geliştirir, kelime dağarcığımızı zenginleştirip yazım dilimizi iyileştirir. Hangi türde yazacaklarsa o türdeki kitapları özel olarak okuyup incelemelerini tavsiye ediyorum. Bakış açılarını da iyi seçmeleri gerek. Kurguyu nasıl iyi aktarabileceklerine inanıyorlarsa o bakış açısını seçip yine alanında iyi yazarların üslubunu incelemeliler. Wattpad yazarlarına özel tavsiyem de yazdıkları kurgunun içeriğine, yazım diline güveniyorlarsa sabırlı olmalarıdır. Platforma üye olup Önyargı’yı yayınlamaya başladığımda neredeyse hiç okuyucum yoktu. Yaklaşık iki buçuk ay yorumsuz, beğenisiz ve hatta neredeyse okuyucusuzdum :D Yine de haftada iki bölüm düzenli olarak yayınladım. Bir kişi bile okusa yayınlamaya devam edeceğim dedim. Sonra birden okuyucularım arttı ve birbirinden güzel tepkiler almaya başladım. Hâlâ yolun başındayım, amatörüm, öğrenmem gereken bir sürü şey var. Hiçbir zaman ben artık oldum diyebileceğimi sanmıyorum. Kitap çıkarma hayali kuran herkese de bu hataya düşmemelerini öneririm. Öğrenmeye olan heveslerini hiçbir zaman yitirmesinler :D

10.Son olarak okuyucularınıza ne söylemek istersiniz?

Onlar benim ikinci ailem :D Hepsini çok seviyorum. Özellikle wattpad okurlarımla aramızda çok güzel bir bağ var. Hep bıkmadan, sıkılmadan söylüyorum benim okuyucum bambaşka. Yapıcı eleştirileri, samimiyetleri, anlayış, ilgi ve destekleri ile iyiki varlar. Başaracağıma da benden fazla inanıyorlar :D Onlar olmasaydı Önyargı olmazdı, ben en büyük hayalimi gerçekleştirip yazdıklarımı kitap sayfalarıyla buluşturamazdım. Ortada bir başarı varsa hepimizin başarısıdır. Başarısızlık varsa benim ayıbımdır. 

Pinterest shareGoogle Plus share

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

BLOG DESIGN BY BİR OTAKUNUN DÜNYASI