Herkese Merhaba!
Etkinliğimiz hızla devam ederken çekilişe hala katılmayanlar için; TIK TIK!
Yazarımızın profiline ve hikayelerine ulaşmak için; TIK TIK!
Ayrıca bloglarımızı da takibe almayı unutmayınız. :)
http:// tubaaticicosar.blogspot.com .tr/
http:// minninwonderland.blogspot.c om.tr/
http:// simdiyazmazamani.blogspot.c om.tr/
http:// www.hayalperestinzamanyolcu lugu.blogspot.com.tr/
http://
http://
http://
Av ve avcının hikâyesi bu... Avın avcıya bile bile kalbini teslim etmesinin hikâyesi. Kurdun kalbi buzdandı, av ona bin bir gece masallarını yaşatacak ve kaybolmuş her bir tutkuyu bir bir alevlendirerek o buzları kıracaktı. Av, bu masala son noktayı koyacaktı…
KARANLIK SIRLAR SERİSİ - 1.KİTAP
"Hayat denen oyunda birer kelebekten farkımız yoktu. Ya zamanımız dolardı ya da biri sizi oyun dışı bırakırdı..."
Her şeyin en iyisine sahip olmak, her zaman mükemmeliyete sahip olmak demek değildi. Eğer küçük bir kızın elini tutacağı bir kahramanı, yoksa ve eğer küçük, korkmuş bir çocuğun sığınabileceği tek şey, soğuk duvarlarsa, mükemmellik henüz o hayatları ziyaret etmemiş demektir. O hayatlar, karanlığın gölgesindedir...
Calla tüm hayatı boyunca kahramanı olarak bildiği adamı o karanlığa kaybetmiş, Taylor hayatını aynı adamın karanlığına esir olarak geçirmişti. Calla'nın hayatını mahveden sırları çözmeye ihtiyacı vardı, Taylor'ın ailesine...
Bu oyunda sadece birbirlerine sahiplerdi. Şampiyon, kralın kızına kahraman olacak, kızıl saçlı prenses de ona özgürlüğünü sunacaktı. Ya yer altının korkutucu gölgelerine karşı birlikte savaşacaklardı ya da oyun dışı kalacaklardı. Yer altı karanlıktı; ancak her yolun sonu mutlaka ışığa çıkardı. Tüm karanlık sırlar ortaya çıktığında, güneş yeniden doğacaktı.
AŞKIN KAHRAMANI SERİSİ - 1.KİTAP
"Aşk öyle güçlüdür ki, sizi acıdan acıya savurabilir ya da rüzgârıyla huzuru sunabilir. Aşk öyle belirsizdir ki, bir an sizi göklere çıkarırken, diğer an yerin dibine sokabilir. Ve aşk öyle zalimdir ki, yerle gök bir olsa, denizler dalga dalga adınızı da haykırsa, acımaz. Kanatır ve hiç durmaz... Bencildir aşk; ama ne bencilin gözünün yaşına bakar ne de fedakârın kaybına...
"Keşke... Keşke aşkımı verebilsem sana; ama ben aşka tövbeli olarak geldim bu dünyaya. Aşk zehirledi hayatımı..." Bencil aşkın kurbanıdır Nihan. Fedakâr, aşkı kaybetmiş, nefreti kazanmıştır. Daha doğmadan ihanete uğramış, düşman olmuştur sevdaya.
"Onun aşkı karanlıkta kalmıştı. Kurtarılmayı bekliyordu. Korkularına rağmen, o çukura inip, aşkını kurtaracak kahramanı bekliyordu." Fedakârdı Baran. Kahraman olandı... Ve âşıktı. Kalbi bencil aşkın gazisi için çarpıyor, bu savaşta yaralanmamak için çırpınıyordu; ama gönüllüydü şehit olmaya. Ceylan gözlüsü onun olduğu sürece her şeye vardı. Bir aşk vardı, kurtarılmaya dünden hazırdı. Bir de aşk vardı, karanlıkta saklanıp, korkularla beslenmeye razıydı..."
KAHRAMANLAR SERİSİ - 1.KİTAP
Tek hatası yanlış kişiye aşık olmaktı. Şimdi ise bir hain. Katharina bir hata yaptı ve onu koruyup, büyüten insanlara ihanet etti. Geri döndüğünde her şey için çok geçti. O bir haindi. Tekrar ettiği yemin bile onu bu damgadan kurtaramadı. Hatasının bedelini sonsuz itaatle ödüyor. Kraliçesine itaat ediyor.
Lord Mason asistanı olarak Katharina'yı istedikten sonra onun için her şey değişti. Bir hain ve bir kahraman. Birbirine aşık olabilir mi? Aşkları ikisininde hayatını değiştirecek...Katharina hayatını mahveden kişiden intikamını alacak. Ailesini öldüren Ruh Avcıları'ndan intikamını aldığında her şey daha da güzel olacak. Ancak açığa çıkması gereken çok fazla sır var. Karanlık sırlar.
Peki Kate tekrar mutlu olacabilecek mi?
Adını haklayıp bir hainden bir kahramana dönüşebilecek mi? Ruh Avcıları, Kurtulanlar ve Lord Mason'la, Kate'in sürükleyici aşk hikayesi.
İkisi de inatçıydı. İkisi de savaşçıydı. Ve belki farkında değillerdi ama ikisi de aşıktı. O an her şey küçük bir heyecandan ibaretmiş gibi geliyordu onlara. Yaz aşkı çok tatlıydı. Her bir dokunuş, her bir öpüş, o her küçük sevgi sözcüğü güzeldi şimdi. Ancak sonu ateşti bunun. Aşkı itiraf etmemek, onu hissetmekten daha çok yakardı. Çünkü bittiğinde keşkelerle dolardı kalp. Ve keşkeler, fena kalp ağrısı yapardı."
Bir insana ünlü olduğu için âşık olmak mümkün.Peki, bir insandan ünlü olduğu için nefret etmek mümkün mü?Hilal, Mete Karahan'dan sırf ünlü olduğu için nefret ediyordu.Onun şöhret budalası, kendini beğenmiş bir süper star olduğunu düşünüyor ve başına gelen her şeyden onu suçluyordu.Mete, ondan nefret etmek istiyordu, ona kızgın olmak... Ama Hilal onu anlıyordu. Kimse onu anlamamıştı bugüne kadar.Başka hiçbir kadın ona böyle davranmamıştı ve bu kalbinin ondan nefret etmesini zorlaştırıyordu. Bir oyun sahnesiydi Mete'nin dünyası ve ona yazılan hayatı oynuyordu. Mete Karahan iyi bir oyuncuydu ve rolünü en güzel şekilde sergiliyordu.Hilal, Mete'nin sahte dünyasında ki tek gerçek şeydi. Bu yüzden ondan uzak duramıyordu. Mete ona çekildikçe, Hilal'de ağına daha çok kapılıyordu.Kendi dünyalarında, kendi oyunlarını oynuyordu Hilal ve Mete, yolun sonu görmeksizin...Peki, yolun sonunda ne vardı?"İki ayrı dünyanın yabancısıydı onlar. Ve kurdukları bu yeni dünyada geçici misafirlerden başka hiçbir şey değillerdi. Bir tiyatro... Onların dünyası bundan ibaretti."
"Kişi aşka kendini kandırarak başlar, diğerlerini kandırarak sonlandırır. Aşk macerası denilen şey budur."
Oscar Wilde/Dorian Grey'in Portresi Yayın tarihi: 2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder