Okuma Etkinliği #23 || ÖNYARGI || YORUM


Herkese Merhaba!
Yepyeni bir tur ve kitap yorumu ile karşınızdayım.

✔ Kitabın türü kapağından da anlaşılacağı üzere Historical Romance. Kitabın kurgusunu beğendim. Bu konuda yazar benden artı bir puan aldı. Yazarın ele aldığı, yazdığı konu zor bir tür. Böyle bir türü kaleme alması cesaret gerektiren bir durum ve tebrik etmezsem olmaz.

Ben hiç kimseyim. Zaten hiç var olmadım ve eğer sarhoş dükün akıbetimi merak edip peşime düşeceğini sanıyorsan yanılıyorsun. Elinde kıymetli bir esir yok.


Kitapta bir İskoç ile bir İngiliz'in hikayesi anlatılıyor. Zorba, kaba, saba bir Lord ve narin, kırılgan, masum bir köylü kızı. Bir sebepten ötürü bu ikilinin yolları kesişiyor ve aşk kaçınılmaz oluyor. 

✔ Andrew'un "Fırtına" diye anılması çok hoşuma gitti. Böyle ayrı bir çekiciliği vardı. Atının adı da "Vahşi" olunca insan ister istemez etkileniyor. Andrew, Elizabeth ile tanışınca, onu tanıdıkça değiştiğini fark ediyor. 

... yarasını sarışta bir şey vardı. Sanki acıma ve şefkat gibi... Bu mümkün değildi. Canavarların kalbinde böyle duygular olmazdı. Hatta onların kalbi bile olmazdı. 

✔ Elizabeth, Andrew'un dönüm noktası oluyor aslında. Bu yolda birlikte yürüyorlar. Donavay kardeşlerden Albert'i daha çok sevdim nedense.. Tamam, Andrew'un da bir karizması, çekiciliği var ama Albert'in kibar ve mizahi yönü Donavay kardeşler arasında onu bir tık önde yapıyor. :) 

✔ Kitabın kapağına değinmek istiyorum. Alışılmışın dışında bir kapağı var. Historical kitaplarda genelde ya bir leydi ya da bir lord olurdu. Ya da ikisi birden. Ama bu kapak; kitabın içeriğini tam anlamıyla yansıtıyor. Ve tasarıma hayran olmamak elde değil.



Rosalie'nin yaptığına ne demeli.. Okurken çok sinir oldum. Elizabeth, kolay affetti. Keşke bu kadar kolay affetmeseydi diye düşündüm. Ama onun elinden gelen bir şey yoktu. Kitapta Elizabeth İngiliz olduğu için İskoçların arasında kalmışlığını da okuyoruz. Onlardan nefret mi etse, onlara sevgi ve saygı mı beslese bilemiyor, bir ikilemde kalıyor. Ve İskoçların arasında İngiliz olmanın ezikliğini yaşıyor. Ama Andrew bunu çok güzel bir şekilde idare edip, kızın gönlünü yapıyor tabi.. (= 


 Kitabın sonu.. Nasıl desem... Böyle çok tatlıydı. Okurken insana tebessüm ettiriyordu ama bana göre eksikleri vardı. Bunda yazarın ilk kitabı olmasının da etkisi var. Güzel bir kurguyu ele almış olsa da işleniş tarzı beni pek tatmin etmedi. Ama bu kötü olduğu anlamına gelmez. Sadece beklentilerimi karşılamadı diyeyim.. :) Sonuçta bu bir ilk kitap ve yazarın kendisini geliştirip ilerde daha güzel işlere imza atacağını düşünüyorum. (= 

Pinterest shareGoogle Plus share

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

BLOG DESIGN BY BİR OTAKUNUN DÜNYASI