*
Baloyla ilgili hiçbir şey bana kesinlikle cazip gelmiyordu . . . ne yavaş dans etmek , ne hızlı dans etmek , ne elbiseler ne de kiralık smokin . Smokin kiralamak , bana önceki kiracısından gelen korkunç bir hastalığa yakalanmanın kusursuz bir yolu gibi görünüyordu ve dünyanın tek kasık biti taşıyan bakiri olmaya hevesli değildim .
*
Üniversite : girmek ya da girmemek .
Bela : bulaşmak ya da bulaşmamak .
Okul : A almak ya da D almak .
Kariyer : sahip olmak ya da olmamak .
Ev : büyük ya da küçük , satın almak ya da kiralamak .
Para : sahip olmak ya da olmamak .
Hepsi çok sıkıcı .
Üniversite : girmek ya da girmemek .
Bela : bulaşmak ya da bulaşmamak .
Okul : A almak ya da D almak .
Kariyer : sahip olmak ya da olmamak .
Ev : büyük ya da küçük , satın almak ya da kiralamak .
Para : sahip olmak ya da olmamak .
Hepsi çok sıkıcı .
*
" Burada güzel olmayan şey işte şu : Buradan pası , çatlak boyaları filan göremiyorsun ama bu yerin gerçekte ne olduğunu görüyorsun . Plastikten yapılmış kadar bile sağlam değil . Kağıttan bir kent . Yani şuna bir bak , Q , bütün şu çıkmaz sokaklara , aynı yere dönen caddelere , parçalanması için inşa edilmiş bütün şu evlere bak . Kağıttan evlerinde yaşayan bütün şu kağıttan insanlar , kendilerini ısıtmak için geleceği yakıyorlar . Bütün kağıttan çocuklar , bir serserinin kağıttan büfeden onlar için aldığı birayı içiyor . Herkes bir şeylere sahip olma çılgınlığıyla kendini kaybetmiş . Bütün bu şeyler kağıt inceliğinde ve kağıt kırılganlığında . Ve bütün insanlar da . On sekiz yıldır burada yaşıyorum ve hayatımda bir kez olsun gerçekten önemli bir şeyle ilgilenen tek bir insanla karşılaşmadım . "
*
" Ama bu geriye kalan son ipti . Kesinlikle önemsiz bir ipti ama son ipti ve her kağıttan kızın en azından bir tane ipe ihtiyacı vardır , değil mi ? "
*
Başkalarının rüyaları kadar sıkıcı olan hiçbir şey yoktur.
*
...
Sonra Jase'in Lexus'una binip garaj yolunda geri geri giderek , gittiler . Ön kapıyı kapatır kapatmaz , Ben feryat kopardı . "Ahhhh . Ah , sevgili Tanrım , elim ." Yumruğunu sıkmayı denedi ve irkildi . "Sanırım Chuck Parson karnına bir ders kitabı yapıştırmıştı."
"Onlara karın kası deniyor," dedim.
Sonra Jase'in Lexus'una binip garaj yolunda geri geri giderek , gittiler . Ön kapıyı kapatır kapatmaz , Ben feryat kopardı . "Ahhhh . Ah , sevgili Tanrım , elim ." Yumruğunu sıkmayı denedi ve irkildi . "Sanırım Chuck Parson karnına bir ders kitabı yapıştırmıştı."
"Onlara karın kası deniyor," dedim.
*
Kağıttan kentlere gideceksin ve asla geri dönmeyeceksin.
*
...
"Yani bir noktada gökyüzüne bakmayı bırakmak zorunda kalacaksın ya da bir gün aşağı bakıp kendinin de uçup gittiğini göreceksin."
"Yani bir noktada gökyüzüne bakmayı bırakmak zorunda kalacaksın ya da bir gün aşağı bakıp kendinin de uçup gittiğini göreceksin."
*
Hayatını bir anda çeker atarsın . . . yara bandı gibi .
*
Sonsuza dek şimdilerden oluşur .
*
-Hiçbir şey asla hayal ettiğin gibi olmuyor .
-Evet doğru . Ama hayal etmezsen hiçbir şey de gerçekleşmez . Hayal etmek kusursuz değildir.
*
-Evet doğru . Ama hayal etmezsen hiçbir şey de gerçekleşmez . Hayal etmek kusursuz değildir.
*
Kağıttan yaşantılar. Esasına bakarsan ben de her şeyin maketten olduğuna inanıyorum. Düşünsene, maketten evler, maketten insanlar. İnsanlık olgusu ve maketlik.
YanıtlaSilhttp://benilondrayaucur.blogspot.comı
Renkler ve zevkler tartışılmaz :)
Sil