Yalnızlar Adası || Kitap Yorumu

Altı yaşındaki Holly yağmurlu bir akşam, aile olarak bildiği tek kişi olan annesi Victoria’yıkaybettikten sonra konuşmaz olmuştu.
Mark Nolan’ın hayatında ihtiyaç duyduğu son şey ise altı yaşındaki bir kız çocuğuydu.Ancak o da kaybettiği kardeşinin bu sessiz çocuğunun hayatını güzelleştirmek için her şeyi yapabileceğini fark edecekti.
Kız kardeşinin ona son tavsiyeleri açıktı. “Her şeye onu sevmekle başla. Gerisinin geleceğinden eminim.”Maggie Conroy ise bir senelik eşini kaybettikten sonra, tekrar âşık olmaktan korkuyordu.
Yine de hayal gücünün sihrine inanıyordu. İşlettiği oyuncakçı dükkânında Holly Nolan’la tanıştığında,bu küçük kızın sihre ihtiyacı olduğunu o da anlayacaktı.

#kitapyorumu

İnsanın içini ısıtacak kadar sıcak ve sevimli bir hikayeydi. Tek kusuru çabuk bitmesiydi. Daha uzun olmasını beklerdim. Maggie'nin kocasını kaybettikten sonra Friday Limanına taşınmasını ve bir oyuncak dükkanı açmasını konu ediniyor. Mark ise kız kardeşinin ölümünden sonra yeğeni Holly'nin bakımını üstlenmiş durumda.. Kayıplar bu iki yaralı yüreği bir araya getiriyor. Ve birbirlerinin yaralarını sarıp, eksiklerine tamamlıyorlar. Mark, Maggie ve Holly'nin aralarındaki ilişki çok naif ve sevecendi. Okurken içimin erdiğini hissettim. 😍 Kitapta oldukça akıcıydı ki.. Uzun zamandır kitap okuyamama durumuma ilaç gibi geldi diyebilirim. 😊 Yazarın kalemi de oldukça naif geldi bana ve hoşuma gitti bu durum. Yalnızlar Adası yazarın okuduğum ilk kitabı o yüzden yeri bende ayrı olacak. ❤ 
Pinterest shareGoogle Plus share

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

BLOG DESIGN BY BİR OTAKUNUN DÜNYASI