Babası tarafından terk edilen ve insanlara kolay kolay güvenmeyen Soraya ile annesinin ölümünden sonra kendini işine adamış Graham'ın hikayesi. İkilinin yolları trende kesişiyor ve Graham'ın telefonunu düşürmesi ile olaylar başlıyor. Soraya telefonu hemen iade etmiyor önce bir güzel kurcalıyor 😂 Sonra adama vermek istiyor ama onu Bay Büyük Puşt olduğunu görünce kendi bacaklarının ve göğüslerinin fotoğrafını çekip adama öyle iade ediyor. Eh Graham da durur mu? O bacakları görünce dayanamıyor tabi ve Soraya'nın peşine düşüyor. 😂
Benim için okuması oldukça keyifli bir serüvendi. Okurken çok eğlendim. Sonlara doğru işler sarpa sarıyor tabii ama ikili güzel toparlıyor. Özellikle son bölüm çok tatlıydı. Graham'ın kitabın adıyla alakalı hiç bir özelliği yok yani Narsist değil. Ağzı bozuk evet ama göze batmıyor. Ben okurken çok keyif aldım. Anlayışlı, düşünceli aynı zamanda komik bir yapıya sahip. Soraya ise yaşadıklarından dolayı biraz içine kapanık ama Graham ile birbirlerini tamamlıyorlar. Kitapta çok güzel sahneler var aslında ama ne desem spoiler olur. Tipik bir Vi Keeland kitabıydı benim için. Gıcık eden yönleri olmadı değil ama keyifliydi. Diğer yazarın da hakkını yemeyelim. Oldukça akıcı ilerleyen sürükleyici bir kurgusu olduğunu söyleyebilirim. Keyifli dakikalar geçirmek isteyenler için çıtır çerezlik bir kitaptı. Ve böyle klişe de olsa duru ve basit bir şekilde ilerleyen güldürmeyi de unutmayan eğlenceli kurguları seviyorum. ❤ Diğer Vi Keeland kitapları için sabırsızlanıyorum. 😍
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder