KGBT 12. Tur || Benim Küçük Gelinim || Yorum

Kitap yorumuma geçmeden önce kitabın konusundan bahsetmek istiyorum. Asude 16 yaşlarında merhametiyle ve saflığıyla ailesinin göz bebeği kızımızdır. Ailesine yardım edecek onun yükünü azaltmak için çok çalışmaktadır. Asude'nin babası Musa Bey ise kızının merhameti, çalışkanlığı ve güzelliği yüzünden sıkıntıdadır. Çünkü köyde kızının adı dedikodulara karışmıştır. Musa Bey kızını gerçek anlamda gözünden bile sakınırken karşı köyden olan talibi Sedat ile onu evlendirmeye karar verir. Sedat ise annesini yeni kaybetmiş babasının sözünden çıkmayan işinde gücünde düzgün karakterli bir adamdır. Başta bu görücü usulü evliliğe karşı çıksa da Asude'yi görünce bütün bakış açıcı değişmiştir. Asude gün geçtikçe konakta kendisini sevdirirken Sedat ise her geçen gün ona doğru çekilmektedir. Ve kaçınılmaz olan gerçekleşir; Sedat karısına aşık olmuştur. Hem de ilk başlarda istemediği karısına! 

Asude, masumluğu, yardımseverliği ve saflığı ile gönlümde taht kurdu. Hani bazen "yapma be kızım, ezdirme kendini bu kadar" dediğim anlar oldu ama onu seven ve koruyan geniş bir aile vardı arkasında. Sedat'ın babası olan Cemal Bey onu öz kızı gibi severken, Sedat'ın kardeşleri Yağız ve Suat ise onu bir abla, bir anne yerine koymuşlardır. Asude gelin geldiği evde ne ile karşılaşacağını bilemezken kendisini yuvasında gibi hisseder. Başlarda biraz sıkıntılar yaşasa da artık yeni evine alışmıştır.

Asude ve Sedat mutlu giden evliliklerini Melek bebek ile taçlandırmışlardır. "Kız bebek mi?" dediğinizi duyar gibiyim. Genelde Sedat gibi bir bey oğlunun erkek çocuk istediği düşünülür ama Sedat tam bir kız çocuk hayranıdır. Daha karısına ve kızına doyamazken gelen askerlik bildirisi ile askere gitmek durumunda kalır. Asude, Sedat'ın yokluğuna dayanmaya çalışırken yıllar geçer ve Sedat askerden döner..

Ama Sedat'ın herkese büyük bir sürprizi vardır. Bu sürpriz ile başta Asude olmak üzere herkes yıkılır. Kimse Sedat'ın yüzüne bakmaz. Ve en önemlisi Asude'nin kalbi kırılır. Bu kısımda Sedat'a çok kızacağınızı tahmin ediyorum. Şahsen ben de öyle bir durum içerisindeydim. Hatta bir ara Sedat'ın ciddi ciddi ölmesini istedim. Ama o kısımları okurken size şunu hatırlatmak istiyorum; görünmeyenin ardında yatan gerçeği unutmayın!

Konakta huzur günden güne bozulurken Asude aldığı acı haber ile yıkılır. Acı haberler peşi sıra Asude'nin peşini bırakmazken artık dayanacak gücü kendinde bulamamaktadır. Tam bu noktada ortaya esrarengiz bir yabancı çıkar. Ve bu yabancı kişi bütün her şeyi değiştirecek kişidir. 

Konak sakinlerinin aldıkları kötü haber ile herkes adeta yıkılır. Şimdi konağın eski neşesinin yerinde yeller esiyordur. Gelenler, gidenler derken aradan tam 14 yıl geçmiştir ve Asude ile Sedat'ın ilişkisi yeniden filizlenmeye başlamıştır. Geçen zaman onlardan bir çok şey götürmüş olsa da hayata yeniden tutunmak için gerekli olan tek şey birbirleridir..

Sedat ve Asude'nin yaşının küçük olması beni biraz rahatsız etse de ikisi de yaşından olgun davranışlar sergileyerek bana yaşlarının küçük olduğunu unutturdurlar. Kitapta hepimizin kötü kadın olarak adlandıracağımız "Seher" dışındaki diğer karakterleri sevdim. 

Kitapta birinin ölümü gerçekleşiyor ve o sahne de sanki "daha doğmamış çocuklarımı kaybetmişim" gibi hissettim. :D O karakteri öyle benimsemişim ki... O sahnenin karakterleri etkilediği kadar beni de etkilediğini söyleyebilirim. 

Her ne kadar karakterlerin bazı davranışları beni rahatsız etmiş olsa da yazarın kaleminin akıcı olduğunu söyleyebilirim. Beni sinirlendirdiği gibi hüzünlendirdiği kısımlar da oldu. Kitabı bitirdiğimde hayretle bakakaldığımı söyleyebilirim. Ve ikinci kitabın yani "Yağız ile Yaren"in hikayesini de okumak için sabırsızlandığımı söyleyebilirim. Yaren kim diye merak ediyorsanız sizi en yakın kitapçıya alalım! :D

Dram tarzı kitapları okumayı seviyorsanız bu kitaba da bir şans vermenizi öneririm. :)