Düşlerimin Prensi I ~ Buse Gümüş [YORUM]



Selam Millet! Yepyeni bir kitap yorumu ile karşınızdayım.
Renkli Kalemler'in sıradaki konuğu Düşlerimin Prensi Serisi ve ben de konuk yorumcuyum. 

Kitabımız Rüya karakterinin üniversiteyi kazanması ile başlıyor. Yeni bir ortama gireceği için biraz heyecanlı ve panik yapmış durumda ve oldukça gergin. Ama bir şekilde toparlıyor ama o da ne? Hayatında gördüğü en etkileyici mavi gözleri görüyor ve olanlar oluyor! Rüya, sadece üç saniye gördüğü bir adama sırılsıklam aşık oluyor. 

Aşk, Rüya'yı öyle bir anda yakalıyor ki ne yapacağını şaşırıyor. Ama Rüya, bu işin olamayacağını, düşlerinin prensi ile birlikte olmayacağını biliyor. Ama kendini hayal etmekten de alıkoyamıyor. Ve Rüya, hayaller aleminde yaşamaya devam ediyor. Bu durumda Rüya, tam bir umutsuz vaka! Ama her şey değişmek üzere.. 


Mert Demiroğlu.. Düşlerinizin Prensi. Başta Rüya ile arkadaş olmak istese de ona olan yoğun duygularının arkadaşlıktan öte olduğunu fark ediyor ve harekete geçiyor. 

Öncelikle söylemek istediğim bir şey var. Karakterlerimiz öyle kusursuz güzellikte değil. Her ne kadar Mert bir istisna olsa da kız karakterimiz Rüya tüm tabuları yıkacak bir karakter. Rüya'nın mankenler gibi incecik bir vücudu yok. Rüya, 85 kilo ve bu durumundan oldukça rahatsız. Her yolu denemiş olsa da bir çözüm elde edememiş. Ama tam bu noktada Mert devreye giriyor ve onun teşvikiyle Rüya zayıflamaya başlıyor. Ve bir süre sonra hayalleri gerçekleşiyor. (=

Rüya, fazla kilolarından dolayı sonsuza kadar yalnız kalacağını düşünüyordu. Bu durum Rüya'nın dengesiz, içine kapanık ve güvensiz biri olmasına sebep olmuş. Mert'e her ne kadar aşık olsa da onunla bir geleceği olamayacağının bilincinde. Her ne kadar onunla arkadaştan öteye geçmek istese de kendine olan güvensizliğinden dolayı Mert'e olan hislerini açamıyor. Eh, tam bu noktada devreye Mert giriyor ve Rüya'nın hayalleri gerçek oluyor.




Karakterlerin kusursuz güzellikte olmaması ve bu şekilde anlatılmaması yönünden sevdim. Genelde kız karakter çok güzel, erkek karakter de çok yakışıklı olurdu. Ama bu kitapta tam tersi. Bu durum kitaba artı bir puan katıyor. O yönden sevdim. 

Murat! Bir kere de şaşırt ulan! Bir kere de kötü şeyler olmasın. Size bir şey söyleyeyim; kitabın başında kötü bir karakter varsa o dibine kadar kötüdür. Yani değişmesini beklemeyin. Ben Murat'tan ümitliydim aslında ama ümitlerim boşa çıktı. Okuyunca ne demek istediğimi anlayacaksınız ama size şu kadarını söyleyeyim; kendisi nefret edilesi bir karakter. Bu nefret edilesi karakterin yanına Merve'yi de koyun! Hah, kadro tamam! Rüya'ya yaptıkları yüzünden çok gıcığım bu kıza! Bir yerde onu da anlamaya çalıştım ama yok olmuyor. Kötü işte.. Yapacak bir şey yok. Sevemedim. =(

Mert.. Çok tatlı bir karakter! Ona kızdığım yerler olsa da, dengesiz davranışlarda bulunsa da seviyorum ya. Napayım! Rüya için yaptıkları yenilir yutulur şeyler değil. Her neyse. Bir sebepten ötürü Rüya ve Mert'in ilişkileri çatırdamaya başlıyor. Bu süreçte kaçan kovalanır durumu ortaya çıkıyor. Mert derdini anlatmak istiyor, Rüya ise durmadan kaçıyor. Bu durum benim biraz canımı sıktı aslında. Bana böyle bir daral geldi. Hayır yani, kaçıyorsun da ne oluyor. İki türlü de acı çekiyorsun. Adamı bir dinle, di mi? Ama neredee? Adamı delirtti sonunda o da farklı bir yol arayışına girdi, zavallım. 

Kitabı genel olarak sevdim. Her ne kadar beni delirten, çileden çıkartan kişi ve olaylar gerçekleşmiş olsa da sevdim. Kitabın kalınlığı gözünüzü korkutmasın. Ben iki günde bitirdim. Ve bir oturuşta 250 sayfa okuduğumu söyleyebilirim. Kitap zaten oldukça akıcı ve sayfalar hızla ilerliyor. Şimdi değinmek istediğim bir nokta var. Bu ne biçim son böyle? Hayır yani, içimize öküz oturtunca ne oluyor? Gerçi bir kaç tahminim var. Sonuç olarak esas karaktere bir şey olmaz diye düşünüyorum ama bakalım. İyi ki ikinci kitap var yoksa nasıl dayanırdım bilmiyorum. Düşlerimin Prensi'ni bir ilk kitaba göre oldukça başarılı buldum. Sizi sıkmayan, kendini okutan bir kalemi var Buse Gümüş'ün. Merak edenlere tavsiye ederim. Ve son olarak siz bu yorumu okurken ben çoktan ikinci kitabın derinliklerinde kaybolmuş olacağım... (=


Yeni yorumlarda görüşmek üzere.. 
Pinterest shareGoogle Plus share

1 yorum:

BLOG DESIGN BY BİR OTAKUNUN DÜNYASI