Bu kitabı nasıl anlatsam bilemiyorum...
Öncelikle biraz konusundan bahsetmek istiyorum. İnci, okumak için İstanbul'a uzaktan akrabaları olan Gökhan'ın yanına taşınıyor. Başta Gökhan bu duruma karşı çıksa da zamanla onun varlığına alışıyor. Önceden ona ağabeylik taslasa da zamanla duyguları değişiyor ve İnci'ye farklı bir gözle bakmaya başlıyor. İnci'nin ise ondan bir farkı yok. Çünkü o da içten içe Gökhan'a karşı kendi içinde duygular besliyor.
Olaylar bu şekilde ilerlerken değinmek istediğim bir kaç nokta var.
Aradaki yaş farkı beni rahatsız eden etkenlerden biri. Kızımız İnci 18 yaşında. Esas oğlanımız Gökhan ise 30 yaşında. Aradaki 12 yaş farkı beni okurken rahatsız etti ne yalan söyleyeyim. Gökhan'ın, İnci'yi 18 yaşından büyük ve kadınsı görmesinden hoşlanmadım. Sonuçta bu kız 18 yaşında. Her ne kadar kurgu olsa da İnci benim gözümde hala çocuk. Okurken keşke yaşı 20 ve üstü olsaydı dediğim oldu.
Gökhan'ın İnci'ye sürekli emirler vermesi ve kızı sürekli bir şeyler yapmaya dayatmasını da sevemedim açıkçası. Sonuçta bu kız neyi yapıp yapmayacağını bilir diye düşünüyorum. Gökhan karakteri gizemli ve mesafeli bir karakter. Ve gizemli adamları ne kadar severiz bilirsiniz :D
Gökhan'ın İnci'yi "yasak elma" olarak nitelendirmesi yerinde bir davranıştı. Sonuçta kendinden kaç yaş küçük bir kıza "o" gözle bakmak hoş karşılanmazdı. Gökhan'ın İnci'yi kıskanması, sahiplenmesi güzeldi. O sahneler biraz daha fazla olabilirdi.
Kitap hem karakter ağzıyla hem de ilahi bakış açısıyla anlatılmış. Ben pek sevemedim bu durumu. Yani keşke tek bir bakış açısıyla anlatılsaydı dedim. Bütün bunlara rağmen sizi güldüren sahnelerinin de olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. :)
Özellikle son kısımlar çok tatlıydı. Aralarındaki yaş farkı her ne kadar beni rahatsız etmiş olsa da son sahneleri gülümseyerek okuduğum doğrudur. :D Gökhan'ın İnci sayesinde farklı bir dünyaya adım atması güzeldi. Yani İnci, burada Gökhan'ı değiştiren kişi konumundaydı diyebiliriz.. Kitabı okurken ne demek istediğimi anlayacaksınız. :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder