Olivia, Nate'e olan duygularını açıkladığında Nate'den beklediği tepkiyi alamıyor. Cidden bu kısımda Nate'e çok sinirlendim. Kaldı ki bana göre Olivia'yı ders ayağına kullandı gibi geldi. Ki Olivia bu durumdan şikayetçi değil, o yüzden bu o kadar da göze batmıyor diyebilirim.
Ama kitap boyunca karakterler dengesizlikleri ile beni sinir etti. Tamam, geçmişte yaşamış olduklarından dolayı bu hale gelmiş olabilirler. Bir yerde empati kurup, anlayabilirim ama ben böyle ezik karakterler yerine daha güçlü, ayakları yere basan sağlam karakterler görmek isterdim.
Kitabın son 60 sayfası falan çok güzeldi. Nate'in Olivia'ya olan aşkını fark edişi, kendini affettirme çabaları okumaya değerdi. Kitapla ilgili şöyle bir şey var ki diğer karakterleri de (Joss, Branden, Jo, Cam vs.) tanıyamaz oldum. Sanki bir yabancı gibiydiler benim için. Sanki bu kitabı Samantha yazmamış gibi geldi bana. Bir de okurken sanki bazı bölümler atlanmış ya da eksikmiş gibi hissettim. Hiç beklemediğiniz bir anda hiç beklemediğiniz bir karakter çıkıyor karşınıza. Sanki böyle ışınlanmış gibi. Bu da moralimi bozan etkenlerden biri. Çeviriden kaynaklı sanırım. Haliyle böyle olunca kopukluk yaşadım. Bilmiyorum belki de kitaba büyük bir beklenti ile başladığım için böyle olmuştur. Sonuç olarak; ilk iki kitabı deli gibi sevmiş biri olarak Jamaica Caddesi beklentimin altında kaldı. 😢
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder