Hava Uyanıyor│Kitap Yorumu

#kitapyorumu

Ben ikinci kitabın sonuyla kendimi üçüncü kitabı okumaya ışınlarken serinin ilk kitabı için bir kaç bir şey diyeceğim.

Hava Uyanıyor için yazarın acemilik eseri diyebiliriz. Çünkü kurguda olsun, karakterler de olsun boşluklar ve eksiklikler vardı. İlk kitapta yıllar sonra ortaya çıkan, türünün son örneği olan Rüzgargüdücü Vhalla ve hikayesini okuyoruz.

Vhalla, basit, sıradan ve sade bir yaşam sürerken kendi tabiriyle önemsiz, sadece bir hiç olan bir Kütüphaneci Çırağı iken, kendini Rüzgargüdücü olarak buluyor. Tabi bu birden bire gerçekleşmiyor. Veliaht Prens Aldrik'ikurtarması ile büyü kanalları açılmış oluyor.



Vhalla'nın yatkınlığı hava ve bir Rüzgargüdücü olarak havaya hakim olabiliyor ve onu şekillendirebiliyor.
İlk kitap olduğu için giriş kitabı diyebiliriz. O yüzden Rüzgargüdücü'lere dair çok şey öğrenemiyoruz. Ama seri çok akıcı bir şekilde ilerliyor. Yazarın kurguladığı evreni sevdim. Sadece Vhalla'nın ve Prens Aldrik'in birbirlerine olan dengesiz hareketleri beni rahatsız etti. Aldrik o kadar yanlış mesajlar veriyor ki kızı da dengesizleştiriyor. Vhalla henüz 18 yaşına girmiş bir kız ve bir de Rüzgargüdücü olduğunu öğrenmesi var. Prens ise daha çok genç, 26 yaşında ve Taht gibi bir yük omuzlarında.. Vhalla'nın uyum süreci ve Aldrik'in Veliaht Prens olmasının sorumluluğu ve yükümlülüğü altında olmasından dolayı bu dengesiz ruh hallerini anlayabiliyorum.

Ama asıl olaylar serinin 2. ve 3. kitabında başlıyor. Ve ben seriyi oldukça sevdim. Akıcı olmasından dolayıda kısa sürede yalayıp yuttum. Fantastik okumayı özlemişim. 😍 Ve bu seri için heyecanlı hissediyorum, yerimde duramıyorum. 😍 Spoiler vermeden yorum yazmak o kadar çile ki.. Her şeyi, her şeyi anlatmak istiyorum. 😂

Büyülerin, arkadaşlığın, dostluğun, maceranın, aşkın ve fedakarlığın olduğu bu seriyi fantastik seven, sevmeyen herkese öneriyorum. 🔥
Pinterest shareGoogle Plus share

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

BLOG DESIGN BY BİR OTAKUNUN DÜNYASI