Didem Madak son zamanlarda adını sıkça duyduğum bir yazardı. Bende Grapon Kağıtları ile kendisine bir şans vermek istedim. Çok sevdim diyemem belki.. Ama satırların arasındaki yaşanmışlığı hissettim. Kendime yakın bulduğum altı çizilesi bir çok satırla karşılaştım. Pek şiir insanı olduğum söylenemez ama hayat karşısında kısa bir mola vermek için Didem Madak'ın kalemi oldukça ideal..
K E S İ T L E R
On dört yaşındaydı ruhum bayım
Bir mermer masanın soğukluğunda yaşlandı.
Bazı şarkılar vardır
Cızırtılı bir yağmur gününü anlatırUzaklarda süren sarı yağmurluklu bir hayatıDeniz bazen kendini kaldırımlara fırlatır,O zaman bir yavru yengece bakanİnsanların şarkısı olurdu o şarkının adı.Keşke ismim İris olsaydı,Keşke ismim herkeseSarı yağmurluğuyla koşan hayatı anlatsaydı.
Pollyanna,Sana göre insan
Profiterol yer gibi yaşamalı
Bir çamur deryasının içinde
Küçük beyaz mutluluk topları yakalamalı.
Bense vücuduma şiirler saplıyorum durmadan
Sen de bilirsin ya Allah
Dayanabileceği kadar acı verirmiş insana.
Çalınmış bir güzellik,
Yasaklanmış bir güzellikten iyidir.
Hikayeme bir hayat yazmak istiyorumPek de inandırıcı olmayan
Hayatıma bir ölüm.
lhlamur göndermek istiyorum ruhuma, yün eldivenler
Geçmişim:
Romantik radyo dinleyen o eski arkadaşım.
Limon ağaçlarından bahsetmek istiyorum son bir kez daha
Beni masalların ortasında bırakıp giden ruhuma.
Hayatımın üstünde imkansız kuşlar uçuyor.
Bilir misin maviş anne?Ben çekildiğim her fotoğraftaDefolu bir kelebek gibi çıkarım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder