Hayal Perest'in Zaman Yolculuğu: OkumaEtkinliği#4 - Lanetli 1.Gün

Kitabın Tanıtımı İçin: TIK TIK!

Öncelikle Lanetli bir vampir kitabı. Her ne kadar kitabın kapağı içeriğini yansıtmasa da içinde vampirleri, cadıları ve büyücüleri barındıran, biraz da distopya havasına sahip bir kitap Lanetli.

K.A Tucker ile tanışmam On Küçük Nefes kitabı ile olmuştu. Yazarın bu kitabıyla fantastik türde de başarılı olduğunu düşünüyorum.

Kitabımızın konusundan bahsedecek olursak; Evangeline, babasını hiç tanımamış, annesini kazada kaybetmiş ve yıllarca bakıcı aileler ile kalmış yalnız bir kızdır. Bir gün yolları Sofie ile kesiştiğinde gözlerini farklı bir dünyaya açacağından habersiz onun iş teklifini kabul eder ve New York'a gider.

Başta hiç bir şey anlamasa da, gösterişli hayata kendini kaptırsa da bir süre sonra gerçekler gün yüzüne çıkar. Eva, vampirlerin ve bir cadının yanında tutsak kalmıştır. Vampirhayvanları da unutmamak gerek.

Eva, Sofie'nin ona hediye ettiği kolye sayesinde -kapaktaki kolye- farklı bir boyuta da geçiş yapabiliyor. Yani iki hayat arasında gidip geliyor diyebiliriz. Gündüzleri New York'ta hayatını sürdürürken, geceleri farklı bir evrende sayıları azalmış, tutsak kalmış vampirlerin arasında geçiriyor.

Kim bu tutsak kalmış vampirlerimiz; Caden, Amelia, Fiona, Bishop! Ve maalesef ki Rachel! Kitabı okuduğunuzda neden sevmediğimi anlayacaksınız. Caden, Amelia, Fionave Bishop dörtlüsünü sevdim.

Başta Viggo karakterini sevmiştim ama yazar bizi öyle bir ters köşe yaptı ki... Viggo'nun kalbini söküp yakmak istiyorum. O derece nefret ettirdi kendinden. Sofie, başta kötü kadın imajı çizse de ilerleyen bölümlerde yaptıklarından dolayı sevdim onu. Sofie'nin Eva'yı kaçırma sebebi ise heykelin için de mahsur kalmış kız kardeşini dışarı çıkarmak. Bunun altında yatan başka sebeplerde var ama fazla spoiler vermemek için bir şey demiyorum. Okuyunca anlarsınız. Aslında olayların, bütün bu yaşananların sebebi aşk. Her şeyin başlangıcı aşk yüzünden..

Kitap başlarda biraz sıkıcı gelebilir. "Ne oluyoruz ya, hiç bir şey anlamadım" diyebilirsiniz.. Ama ilerleyen bölümlerde sizi içine çeken bir havası olduğunu da söylemem gerek. Bu zamana kadar okuduğunuz vampir kitaplarını unutun. Çünkü bu farklı bir vampir kitabı. Okuyunca farkı siz de göreceksiniz zaten.

Eva'nın baştaki saf hallerine biraz uyuz oldum ama ilerleyen bölümlerdeki çabası kendisini sevdirdi. Sevdiğim bir diğer karakter de Max oldu. Max için Vampirhayvan diyebiliriz. Max at büyüklüğünde bir köpek. Böyle söyleyince biraz garip oldu ama, her neyse.. Max'in Eva'yı koruması, ona bekçilik yapması çok tatlıydı. Keşke onların sahneleri biraz daha fazla olsaydı dedim okurken.

Kitabın sonu ise tam bir muamma.. İkinci kitabın ilk bölümünden de bir kesit koymuşlar ve ben bir an önce ikinci kitabın çıkmasını istiyorum. Umarım Yabancı Yayınları bizi fazla bekletmez. Eva'nın diğer evrendeki arkadaşlarını New York'a getirmesinden sonra birinci kitap bitti. Tabi Sofie yine yaptı yapacağını.. Eva'yı Max ile sadece kendisinin bildiği bir eve yolladı. Bundan sonra neler olacağı da ikinci kitapta artık.

Bir puan kırmamın sebebi de sevmediğim karakterler ve Eva'nın başlardaki saflığı.. Yani illet etti beni, ama sonradan sevdim tabi :D Son olarak eğer K.A. Tucker'ın diğer kitabını beğendiyseniz bunu de seveceğinizi düşünüyorum. Distopya tarzı kitapları seviyorsanız ve farklı bir tür okumak istiyorsanız "Lanetli" önerebileceğim bir kitap. :)

Kapak tasarımına da bayıldığımı söylemek istiyorum. Bu kitaba zaten başka bir kapak gitmezdi sanırım. Yayın evinin orijinal kapak kullanması yerinde bir karar olmuş, tebrik ediyorum.

Elimden geldiğince spoiler'ın dozunu azaltmaya çalıştım ama.. Bu kitap hakkında her şeyi anlatmak istiyorum. :D bu güzel kitabı okumamıza vesile olan Yabancı Yayınlarına da bir teşekkürü borç bilirim :)

4 Gün sürecek olan etkinliğimiz için bizi takip etmeye devam ediniz.